Özür, yalnız abdesti bozan şeylerdir

18/12/2019 Çarşamba Köşe yazarı V.T

Ahmed bin İshâk hazretleri buyurdu ki: "Abdest veya gusül abdesti alamayan hasta, özürlü olmaz."

 

Ahmed bin İshâk el-Enbârî hazretleri Hanefî kadılarındandır. 231 (m. 845)’de Irak’ta Enbâr'da doğdu. Zamanın büyük âlimlerinden fıkıh tahsil ettikten sonra çeşitli şehirlerde kadılık, sonra da Baş Kadılık vazifesi yaptı. 318'de (m. 930) Bağdat'ta vefat etti. Buyurdu ki:

Edası farz olan herhangi bir namaz vakti içinde, namaz vaktinin başından sonuna kadar, abdest alıp, yalnız farzı kılacak kadar bir zaman, abdestli kalamayan kimse, özrü gördüğü andan itibaren, özür sâhibi olur. Meselâ, istihâda kanı, idrar ve başka akıntılar, iç sürmesi, yel kaçması, yaradan kan, irin ve memeden, göbekten, burundan, gözden, kulaktan kan veya ağrı ile herhangi bir sıvı, irin akması gibi, abdesti bozan şeylerden biri, hep mevcut olur, yani bir namaz vaktinin başından sonuna kadar, bir abdest alıp, farzı kılacak kadar, durdurulamazsa, o kimse, özür sâhibi olur.

Bir namaz vakti girdikten, farzı kılacak kadar zaman sonra özür başlasa, vaktin sonu yaklaşıncaya kadar bekler, hiç durmadı ise, vaktin sonunda abdest alıp, o vaktin namazını kılar. Namaz vakti çıktıktan sonra, sonraki namaz vakti içinde durursa, önceki namazını iade eder. İkinci namaz vaktinin başından sonuna kadar hiç kesilmezse, özür sâhibi olduğu anlaşılır ve kılmış olduğu önceki vaktin namazını iade etmez.

Özür sâhibinin özrü, sonraki her namaz vaktinde, bir kere, biraz akınca, özrü devam ediyor sayılır. Bir farz namazın vaktinde hiç gelmezse, yani namaz vakti başından sonuna kadar özürsüz geçerse, o kimse özür sâhibi olmaktan kurtulur.

Abdest alırken veya namaz kılarken, özrü kesilip, sonraki ikinci vaktin sonuna kadar hiç gelmezse, özürlü iken aldığı abdesti ve namazı iade eder. Namaz bittikten veya teşehhüd miktârı oturduktan sonra kesilirse, namazını iade etmez. Teyemmüm ederek namaz kıldıktan sonra, suyu gören kimse de, namazını iade etmez.

Bir ilâçla veya bağlamakla veya namazı oturarak ima ile kılmakla, özrü durdurmak vaciptir. Bir dirhem miktarı kan ve saire, yıkanınca, namaz kılıncaya kadar, tekrar bulaşmayacağı zan olunursa, yıkamak vâcibdir. Özür, yalnız abdesti bozan şeylerdir. Abdest veya gusül abdesti alamayan hasta, özürlü olmaz. Yerine göre, mesh ederek veya teyemmüm ederek, namazlarını sağlam kimse gibi kılar.