Nefsine, onu bildiğin gibi muâmele et!..
19/01/2022 Çarşamba Köşe yazarı V.T
"Mümin, kendinde
görmediği bir sıfatla methedildiği zaman, Allahü teâlâdan hayâ eder."
Şeyh Abdullah el-Acemî
hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Urfa’nın Birecik ilçesi Kefertaşe
köyünde yaşadı. 1242 (H. 640) senesinde aynı yerde vefât etti. Kabri ziyâret
mahallidir. Hikmetli sözleri vardır. Buyurdu ki:
“Kendinde bulunan
gizli ayıpları araştırman, bilmediğin gâib şeyleri araştırmandan daha iyidir.”
“Allahü teâlâya olan
sevgisini arttırmayan, sözü Allahü teâlâya çağırmayan kimse ile sohbet ve
arkadaşlık etme!”
“O esnada Allahü teâlâ
ile huzûrda olmasan da, zikri terk etme! Çünkü zikrettiğin hâlde O’ndan gâfil
olman, zikretmediğin zamanki gafletinden daha azdır. Umulur ki, böyle zikir,
seni gafletten uyandırır ve huzûra kavuşturur.”
“Kalbin ölü olmasının
alâmetlerinden biri, insanın kaçırdığı iyiliklere üzülmemesi ve yaptığı
kötülüklere pişman olmamasıdır.”
“Eğer adâletle muâmele
olunursan, küçük günahlardan bile helak olursun. Allahü teâlâ ihsân ile muâmele
ederse, büyük günâhın da olsa kurtulursun.”
“Zulmet nefsin askeri,
ordusu olduğu gibi, nûr da kalplerin askeridir. Allahü teâlâ bir kuluna yardım
etmek isteyince, nûr askerleri ile imdâd edip, zulmetten onu uzak eder.”
“İbâdetine, senden
meydana geldi diye sevinme, Allahü teâlânın lütfu ile, ibâdetin sende meydana
geldiğine sevin. 'Bunlar, Allahü teâlânın ihsânı ve rahmeti iledir' de.”
“Nimetlere
şükretmeyen, elden çıkmalarına çalışmış olur. Nimetlere şükreden, onları en
kuvvetli bağlarla bağlamış olur.”
“Onun yolunda kötülük
üzere olduğun hâlde, sana ihsânları devam ediyorsa, bunların istidrâc,
yani seni felâkete götüren şeyler olmasından kork. A’râf sûresi
yüzseksenikinci âyet-i kerîmesi, meâlen; (Onları, bilemeyecekleri yönden azar
azar helake yaklaştırırız) bunu haber vermektedir.”
“İşlemediğin amelin
karşılığını isteme! Amelin makbûl ise, karşılık olarak sana yeter.”
“İnsanlar, sende var
sandıkları şey için seni methederler. O hâlde, sen de nefsine, onu bildiğin
gibi (hâline uygun) muâmele et.”
“Mümin, kendinde
görmediği bir sıfatla methedildiği zaman, Allahü teâlâdan hayâ eder.”
“İnsanların en câhili,
yakînen bildiği şeyi, başkalarının zannî olan işlerine uyup bırakandır.”
“Her kusurdan münezzeh
olan Rabbim! Dostlarını, evliyânı öyle yaptın ki, onları bulan sana kavuşuyor
ve sana kavuşmayan, onları tanımıyor.”
“İki iş arasında durakladığın, iki şey arasını ayıramadığın zaman, hangisinin nefse daha ağır geldiğine dikkat et ve onu yap. Çünkü nefse ağır gelen, ancak doğru, hak olandır.”