Susmak, konuşmaktan çok daha faydalıdır...
19/03/2024 Salı Köşe yazarı V.T
"Susmak ile ve hâl lisânı ile insanlara faydalı olamayan, konuşmakla hiç faydalı olamaz."
Mevlânâ Nizâmeddîn Hâmûş hazretleri evliyânın
büyüklerindendir. Sekizinci asrın ortalarında Buhârâ'da doğup, dokuzuncu asrın
ortalarında, doksan yaşlarında orada vefât etti. Şâh-ı Nakşibend Behâüddîn-i
Buhârî hazretlerinin en yüksek talebesi ve halîfesi Hâce Alâüddîn-i Attâr’ın
talebesi ve Sa'düddîn Kâşgârî'nin hocasıdır... Ubeydullah-ı Ahrâr
(rahmetullahi aleyh) anlatır:
"Mevlânâ Nizâmeddîn Hâmûş, Taşkent'e geldiği
zaman, bizde misâfir olurdu. Bunu büyük nîmet bilir, hizmette kusûr etmemeye
çalışırdık... Yine bir gün bizde misâfir iken bir ara; 'Âh! Üzerime bir ağırlık
çöktü. Gâliba filân kimse geliyor' diyerek, Şâş vilâyetinden birinin ismini
söyledi. Üzerine çöken ağırlık sebebiyle 'Lâ havle...' okumaya başladı.
Biraz sonra söylediği kimse çıkageldi. Nizâmeddîn Hâmûş, gelen kimseye; 'Hoş
geldiniz. Beri gelin, nisbetiniz sizden evvel geldi' buyurdu."
Ehl-i sünnet âlimlerinin büyüklerinden olan
Seyyîd Şerîf Cürcânî hazretleri, Hâce Alâüddîn-i Attâr'ın sohbetlerinde
bulunurdu. "Alâüddîn-i Attâr hazretlerinin sohbetine kavuşunca Rabbimi
tanıyabildim" buyurmuştur. Seyyîd Şerîf Cürcânî hazretleri, bir gün Hâce
Alâüddîn'e; "Efendim, bendenizi talebelerinizden birine havâle edin.
Sizden sonra onun sohbetlerine devâm edeyim" diye arzetti. Bunun üzerine
onu, Nizâmeddîn Hâmûş'a havâle ettiler. Seyyîd Şerîf Cürcânî, bundan sonra
Mevlânâ Nizâmeddîn'in sohbetlerine devâm etti. Müslümanlar, bir bedenin
uzuvları gibidir. Bir bedenin uzuvlarından birinde bir ağrı, sızı olunca; nasıl
ki, bütün beden bu ağrı ve sızıyı hisseder, onun tesirinde kalırsa, Nizâmeddîn
hazretleri de böyleydi. Talebelerinden, Mevlânâ'yı sevenlerden birisi bir
sıkıntıya düşmüş olsa, o sıkıntıyı fazlasıyla Mevlânâ hazretleri de çekerdi.
Mevlânâ Nizâmeddîn Hâmûş çeşitli zamanlardaki
sohbetlerinde sık sık şöyle buyururdu:
"Susmak, konuşmaktan çok daha faydalıdır. Susmak
ile ve hâl lisânı ile insanlara faydalı olamayan, konuşmakla hiç faydalı
olamaz."
"Büyüklerin huzûrlarında,
sohbetlerinde bulunurken, uygunsuz düşüncelerin kalbe gelmemesine çok gayret ve
dikkat etmelidir. Zîrâ bu büyükler, Allahü teâlânın izni ile o düşünceleri
anlarlar ve bundan çok müteessir olurlar."