"Evlilik haklarına riayet edemeyen evlenmesin!"
19/04/2025 Cumartesi Köşe yazarı A.D
Kıymetli kitaplarda, hanımının hakkına, evlilik haklarına riayet edemeyecek
olanın evlenmesi câiz değildir, buyurulmaktadır.
Muteber kitaplar, evlenmenin iyi olduğunu bildirdiği
gibi, bekâr kalmanın daha iyi olduğunu da bildirmektedir. İnsanlar, zamanlar ve
hâller başka başka olduğu için, evlenmeyle ilgili yazılar, sözler de, başka
başka olmuştur...
Eskiden, bilhassa İsevîlerde Allah yolunda
bulunabilmek ve Allahü teâlâya yaklaşabilmek, ancak ruhbânlıkla, yani
evlenmemekle olur sanılıyordu. Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve
sellem) rûhî ve maddî hakikatlerin, üstünlüklerin hepsini kendinde topladığı
için, Onun Eshâbına ve ümmetine, yalnızlık da, çokluk da, bekârlık da, evlilik
de faydalı olmaktadır...
Papazlar herkese ruhbânlığı, yalnız, bekâr yaşamayı
emrettiğinden, bunu önlemek için Peygamber Efendimiz, (İslâmiyyette
ruhbânlık yoktur) buyurdu ve
Allahü teâlânın yolunda, yalnız ruhbânlıkla
gidilebilir düşüncesini gönüllerden çıkardı. Daha sonra, insanın hâline göre,
bekârlığın da, evliliğin de iyi olduğunu bildiren hadîs-i şerîfler meydâna
çıktı. Resûl aleyhisselâm, (İkiyüz yılından sonra, sizin en iyiniz,
hafîfülhâz olandır) buyurdu. Eshâb-ı kîram, "Hafîfülhâz nedir yâ
Resûlallah!" dediklerinde, (Zevcesi ve çocuğu olmayandır) buyurdu.
Meselâ, büyük âlimlerden Bişr-i Hâfî, Bâyezid-i
Bistâmî ve Ebül-Hüseyn Nûrî ve hanım evliyadan Rabia-i Adviyye
hazretleri bekâr idi. Bunun için, bekâr olarak ölmekten
korkmamalıdır!..
Kıymetli kitaplarda, hanımının hakkına, evlilik
haklarına riayet edemeyecek olanın evlenmesi câiz değildir,
buyurulmaktadır. Evlenmeden önce, dini öğrenmek, nefsi, dine uyar hâle
getirmek, gönül sâhibi olmak, rüşdü, aklı olgunlaşmak lâzımdır. Ondan sonra,
sünneti yerine getirmek niyeti ile evlenir. Edebi, hayâsı, ahlâkı olan, dînini,
îmânını, İslâmın şartlarını öğrenmiş, dine uyan iffet sâhibi bir kızla
evlenmelidir. Malı çok, güzelliği çok olanı aramamalıdır. Mal için, güzellik
için, iffeti ve salâhı, kurtuluşu elden kaçırmamalıdır. Saliha, afife bir
kız da salih, ihlaslı bir erkekle evlenmelidir...
DÜĞÜN GECESİ!..
Buhârâ'da Ahmed bin Hafs isminde bir gence düğün gecesi,
evleneceği kız, "Hayız ilmini öğrendin mi?" dedi. Ahmed bin Hafs
"Hayır" deyince, kız "Allahü teâlâ, kendinizi ve
emrinizde olanları ateşten koruyun, buyurdu. Câhil olan nasıl
koruyabilir?" dedi.
Ahmed bin Hafs, bu sözden çok
etkilendi. Hanımını Allaha emânet ederek, Merv'de senelerce ilim tahsîl edip
İmâm-ı Muhammed'den de ders aldı. Altı sene sonra âlim olarak, hanımının yanına
döndü ve "Benim âlim olmamın sebebi senin o bir çift sözündür"
diye ona teşekkür etti...
