İman, herkeste aynı mıdır?
19/05/2024 Pazar Köşe yazarı O.Ü
Sual: Peygamberlerin imanı ile diğer insanların imanları hep aynı mıdır, aralarında iman bakımından bir fark var mıdır?
Cevap: Konu ile alakalı
olarak İmâm-ı Rabbânî hazretleri Mektûbât kitabında buyuruyor ki:
“İmân; ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında yazılı
olan, Peygamber efendimizden gelen haberlere inanmak ve inandığını söylemek
demektir. Her lisan ile söylemenin caiz olduğu, Dürr-i yektâda yazılıdır.
İbadetler, imandan değildir. Fakat, imanın kemalini arttırır ve
güzelleştirirler. İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe aleyhirrahme, iman artmaz ve azalmaz,
buyuruyor. Çünkü iman, kalbin tasdik etmesi, kabul etmesi, inanması demektir.
İnanmanın azı, çoğu olmaz. Azalan ve çoğalan bir inanışa, inanmak değil, zan ve
vehim denir. İmanın kâmil veya noksan olması, ibadetlerin çok ve az olması
demektir. İbadet çok olunca, imanın kemâli çok denir. O hâlde, müminlerin
imanları, Peygamberlerin imanları gibi olmaz. Çünkü bunların imanları
ibadetler sebebi ile kemâlin tepesine varmıştır. Diğer müminlerin imanları
oraya yaklaşamaz. Her ne kadar, her iki iman, iman olmakta ortak iseler de,
birincisi, ibadetler vasıtası ile, başka türlü olmuştur. Sanki aralarında
benzerlik yoktur. Müminlerin hepsi, insan olmakta, Peygamberler ile
ortaktır. Fakat, başka kıymetler, üstünlükler bunları yüksek derecelere
çıkarmıştır. İnsanlıkları, sanki başka türlü olmuştur. Sanki, müşterek olan
insanlıktan daha yüksek insandırlar. Belki, insan bunlardır, başkaları sanki
insan değildir.
İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe aleyhirrahme; (Ben
elbette müminim) demelidir, diyor. İmâm-ı Şâfiî aleyhirrahme
ise; (Ben inşâallah müminim) demelidir, buyuruyor. Bunun ikisi
de doğrudur. İnsan şimdiki imanını söylerken (Ben elbette müminim) demelidir.
Son nefesteki imanını söylerken (Ben inşâallah müminim) der.
Fakat, burada da, şüpheli söylemektense, elbette demek daha iyidir.”
Sual: Meleklerin evlenmesi var mıdır, günah
işleyebilirler mi?
Cevap: Melekler, Allahü teâlânın kıymetli kullarıdır.
Allahü teâlânın emirlerine isyan etmezler, emir olundukları işleri yaparlar.
Evlenmeleri yoktur, doğurmazlar, çoğalmazlar, hata etmez, unutmaz, hile yapmaz,
aldatmazlar. Bunların Allahü teâlâdan getirdikleri hep doğrudur, şüpheli,
ihtimalli değildir.