Haset, ibâdetlerin sevabını giderir
19/08/2019 Pazartesi Köşe yazarı V.T
"Haset etmekten sakınınız. Biliniz ki, ateş odunu yok ettiği gibi,
haset de hasenatı yok eder!"
Şemseddîn Mehmed Konevî hazretleri Hanefî fıkıh âlimlerindendir. 716 (m.
1316)’da Konya’da doğdu. 788 (m. 1386)’da Şam’da veba salgınından vefât
etti. Bu mübarek zat, bir dersinde buyurdu ki:
Haset, kıskanmak, çekememektir. Allahü teâlânın ihsân ettiği nimetim ondan
çıkmasını istemektir. Faydalı olmayan, zararlı olan bir şeyin ondan ayrılmasını
istemek, haset olmaz, (Gayret) olur. İlmini, mal, mevki ele
geçirmek, günah işlemek için kullanan din adamından ilmin gitmesini istemek
gayret olur. Malını haramda, zulümde, İslâmiyeti yıkmakta, bidatleri ve
günahları yaymakta kullananın malının yok olmasını istemek de, haset olmaz, din
gayreti olur.
Bir kimsenin kalbinde haset bulunur, kendisi buna üzülür, bunu istemezse,
bu günah olmaz. Kalbde bulunan hâtıra, düşünce, günah sayılmaz. Hâtıranın kalbe
gelmesi insanın elinde değildir. Kalbinde haset bulunmasından üzülmezse veya
arzusu ile haset ederse, günah olur, haram olur. Bu hasedini sözleri ile,
hareketleri ile belli ederse, günahı daha çok olur. Hadis-i şerifte, (İnsan,
üç şeyden kurtulamaz: Suizan, tayere, haset. Su'i zan edince, buna uygun
harekette bulunmayınız. Uğursuz zannettiğiniz şeyi, Allaha tevekkül ederek
yapınız. Haset ettiğiniz kimseyi incitmeyiniz!) buyuruldu.
Tayere, uğursuzluğa inanmaktır. Suizan, bir kimseyi kötü zannetmektir. Bu
hadis-i şeriften anlaşılıyor ki, kalbde haset hâsıl olması, haram değildir.
Bundan râzı olmak, devamını istemek, haram olur. Hadis-i şerifte, (Kalbe
gelen kötü şey söylenmedikçe ve buna uygun hareket edilmedikçe affolur) buyuruldu.
İnsanın kalbine, küfür veya bid'at îtikadı olan bir düşünce gelince, bundan
üzülür ve hemen reddederse, bu kısa düşünce, küfür olmaz. Fakat, senelerce
sonra kâfir olmaya karar verirse, hattâ bunu bir şarta bağlarsa dahi, karar
verdiği anda kâfir olur. Senelerce sonra bir kâfir ile evlenmeye niyet eden
kadın da böyledir.
Haset, ibâdetlerin sevabını giderir. Hadis-i şerifte, (Haset
etmekten sakınınız. Biliniz ki, ateş odunu yok ettiği gibi, haset de hasenatı
yok eder!) buyuruldu. Haset eden, onu gıybet eder, çekiştirir. Onun
mâlına, canına saldırır. Kıyâmet günü, bu zulmlerinin karşılığı olarak,
hasenâtı alınarak ona verilir.
Haset edilendeki nimetleri görünce, dünyası azap içinde geçer.
Uykuları kaçar. Hayır, hasenât işleyenlere, on kat sevap verilir. Haset bunların
dokuzunu yok eder, birisi kalır.