"Sizin ilâhınız, bir olan Allah'tır..."
19/09/2021 Pazar Köşe yazarı V.T
Lügat âlimlerine göre,
(Ehad) ve (Vâhid) kelimelerinden her biri, bir diğerinin mânasındadır.
Şeyh Rükneddîn
Semerkandî hazretleri Mâtürîdi kelâm âlimidir. Semerkand’da doğdu. Bağdat’a
giderek Müstansıriyye Medresesi’nde İbnü’s-Sââtî’nin derslerine devam ederek
icazet aldı. Sonra Şam’a giderek Zâhiriyye ve Nûriyye Medreselerinde
müderrislik yaptı. 701 (m. 1301)’de orada vefat etti. “Akaidü’ş-Şeyh Rükniddîn
es-Semerķandî” isimli eserinde şöyle buyuruyor:
Kur'ân-ı kerimdeki
âyet-i kerimeler ve Resûlullah efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem)
hadis-i şerifleri de, Allahü teâlânın kemâl sıfatları olduğunu açıkça
bildirmektedir. Bunda şüphe etmek câiz değildir. Şüphe etmek küfre sebep olur.
İhlâs sûresinin birinci âyetinde meâlen ([Yâ Muhammed! Allahü teâlâdan
suâl edenlere] de ki: O Allah [zâtında, sıfatlarında ve fiillerinde]
birdir) buyurulmuştur.
Bekara sûresinin
yüzaltmışüçüncü âyetinde meâlen (Sizin ilâhınız, bir olan Allah'tır. Ondan
başka ilâh yoktur. Dünyada nîmetlerini bütün herkese, âhirette ise, sâdece
müminlere rahmet ve ihsân edicidir) buyurulmuştur.
Lügat âlimlerine göre,
(Ehad) ve (Vâhid) kelimelerinden her biri, bir diğerinin mânasındadır. Fakat,
tahkîk edildiği zaman, kullanıldığı yerlerin birbirinden farklı olduğu görülür.
Çünkü, (Ehad) lafzı ile her bakımdan (Vâhid) murâd olunur. Ehâdiyyet yâni
birlik, sayı olarak kullanılan çokluğun aksine, zıddına, tek varlıktır. Birçok
parçalardan meydana gelmiş, ortaklık ve miktâr ve başkalık ve renklilik,
aydınlık, karanlık gibi şeyleri olmayan varlıktır. (Ehad) olanın, aynı cinsten
bir nev'i ve benzeri bir ferdi olmaz. Aklen ve hissen tecezzîyi, yâni
parçalanmayı ve inkısâmı yâni kısmlara ayrılmayı kabûl etmez. Ehad, muhtelif
olan cismler, (eczâ-i lâ yetecezzâ) yâni bölünmeyen parçalar, küçük katı
cismler ve sûret gibi hâricî cüzlerden, cins ve fasıl gibi zihnî cüzlerden de
münezzehdir. (Ehad) diye misli, benzeri ve ortağı olmayan yâni kendisinden
başkası olmayan basît olan zata denir ki, bu da Allahü teâlâdır.
[Vâhid ile Ehad arasındaki bir diğer fark, Vâhid, Ehadin içinde olabilir. Fakat, ehad vâhide dâhil olmaz. Yâni ehad vâhiddir, fakat her vâhid ehad değildir. Vâhid isbâtta, ehad nefyde kullanılır. (Reeytü racülen vâhiden) bir adam gördüm denilir. Nefyde ise, (mâ reeytü ehâden) hiç kimse görmedim denilir.]