"Size ev aldık ama buradan değil!.."

19/11/2020 Perşembe Köşe yazarı S.A

Bir gün Habib-i Acemi hazretlerinin ziyaretine Horasan'dan yaşlı bir adam ile hanımı gelir. Hacca gitmeye niyet etmişlerdir...

 

Ehl-i sünnet itikadına sahip olan bir insan, emrolunanları yapar, haramlardan da sakınırsa ebedi saadete kavuşur... İmam-ı Gazâli'nin (rahmetullahi aleyh) mevzumuzla ilgili çok güzel bir misâli vardır:

"Bir doktor hastasını muayene eder, sonra ona der ki;

-Sen hastasın! Sana üç gün perhiz veriyorum. Beni dinler, bunlardan sakınırsan şifa bulursun, ömür boyu huzur içinde yaşarsın! Dediğimi yapmazsan hastalığın müzminleşir, tedâvin imkânsız hâle gelir ömür boyu sıkıntı çekersin.

Akıllı olan doktoru dinler, üç gün perhiz yapar, geriye kalan ömrünü sıkıntısız geçirir..."

Üç gün bir ömre kıyasla ne kadar kısa ise, dünya hayatı ahiret hayatına nisbeten daha kısadır. Hiç sayılı günler nihayetsiz bir zamanla mukayese edilebilir mi?

Bir gün Habib-i Acemi hazretlerinin ziyaretine Horasan'dan yaşlı bir adam ile hanımı gelir. Hacca gitmeye niyet etmişlerdi. Hac dönüşü Basra'ya yerleşmek ve geri kalan ömürlerini Habib-i Acemi hazretlerinin yanında geçirmek istiyorlardı. Bunun için de bir eve ihtiyaçları vardı. Biriktirdikleri onbin dirhemi hoca efendiye verdiler ve;

-Biz buraların yabancısıyız. Bize münasip bir ev almanız için seni vekil tayin ettik dediler ve vedâlaştılar.

O zamanda seyahatler develerle yapıldığından çok uzun sürerdi. Hacca gidenler şehirden çıktıktan kısa bir zaman sonra orada büyük bir kıtlık başladı. Gıda fiyatları alabildiğine çıktı. Zengin olanlar bulabiliyordu, fakirler çok perişan oldular.

Böyle olunca Habib-i Acemi, talebeleri ile istişare etti;

-Horasanlı hacı bize ev almamız için para bıraktı "dünyada ev al" demedi. Biz onun bu parası ile gıda maddeleri alıp fakirlere dağıtırsak onlar için cennette bir ev almış oluruz. Bu onlar için daha iyi olur. Kabul etmezse parasını veririz...

Talebeler de bunu münasip görürler ve öyle de yapılır...

Bir müddet sonra hacılar döndüler. Adam evini sorduğunda ona şöyle cevap verildi:

"-Biz size ev aldık ama burada değil, Cennette!.."

Sonra olanları anlattı. Adam memnun oldu ve meseleyi hanımına anlattı. Hanım da çok memnun oldu fakat dedi ki;

-Bize cennette ev aldığına dair bir senet versin, kalbimiz mut'main olsun böylece...

Durum arz edilince, Habib-i Acemi hazretleri kâğıt ister ve;

"Bismillâhirrahmanirrahim. Habib-i Acemi'nin falan Horasanlı için cennette satın aldığı köşkün senedidir..." diye yazdırır ve adama teslim eder.

Kiraladıkları bir eve yerleşirler...

Birkaç ay sonra adam vefat eder, hanımı beyini rüyada görür, hâlini sorar. Hâlinin iyi olduğu neşesinden bellidir. Şöyle cevap verir:

"Bize satın alınan evimizdeyim, seni bekliyorum!"