Gençlere sâhip çıkacağız çocuklarla ilgileneceğiz...
20/04/2019 Cumartesi Köşe yazarı A.D
"Günümüzde küfür ve bid’at her
tarafı kaplamış. Her gün yüzlerce acâyip, bozuk, yamuk kitaplar çıkıyor, dîni
bozmak için yarış var âdeta!.."
Gençlik arzuları, Allahü teâlânın
düşmanı olan nefsin ve şeytanın sevdiği şeylerdir. Dîne uygun şeyler ise Allahü
teâlânın sevdiği şeylerdir. Allahü teâlânın bu düşmanlarını sevindirip, bütün
nimetleri veren, hakîkî sâhibi gazaba getirmek, akıllı insanların yapacağı şey
değildir. Allahü teâlâ hepimize akla uygun hareketler nasip edip, nefse,
şeytana ve din düşmanlarının sözlerine ve yazılarına aldanmaktan muhafaza
buyursun!
Gençlik zamanında insanı, üç din düşmanı
olan, nefis, şeytan ve kötü insanlar aldatmaya uğraşmaktadır.
Yalnız Çanakkale’de 250
bin üniversiteli genç, tıbbiyeden, mühendislikten, bütün bu gençleri
topladılar, Çanakkale’de hepsi şehîd oldu. Neden? Küffâr içeri girmesin diye...
Bu vatan toprağına kâfir ayağı değmesin diye... Ecdâdımız, dedelerimiz, hep bu
îmân-küfür mücâdelesinde şehid düştüler. Velhâsıl, biz hazıra konduk kardeşim.
Ama bunun kıymetini bilmezsek, hesâbı sorulur yârın âhirette. O hesap da
ağır olur, cevâbı verilmez. Bunun da tek çâresi var. Mâdemki bu bayrak bizim
elimize kadar gelmiştir. 1400 küsur seneden beri, kanla, malla, canla
gelmiştir. Eğer bu bayrak, bizden sonraki nesillere aktarılmazsa, bizden
sonraki gençlik, bizim evlâtlarımız, torunlarımız, İslâmiyyetten habersiz olurlarsa,
daha doğrusu İslâmiyyeti doğru olarak öğrenemezlerse, cevâbını
veremeyiz! Çünkü küfür ve bid’at her tarafı kaplamış, her yer felâket
içinde. Küfür, sel gibi akıyor. Her gün yüzlerce acâyip, bozuk, yamuk kitaplar
çıkıyor, dîni bozmak için yarış var âdeta. Televizyonlar, hele internet,
gençlerin imânını çalmak için nice sinsi tuzaklar kuruyorlar...
Şükürler olsun ki; Allahü teâlânın
dînine hizmet edecek kişiler yetişiyor. Bu kişileri kim yetiştiriyor? Allahü
teâlâ yetiştiriyor. Allahü teâlâ; (Bu dîni, ben muhâfaza ederim) buyuruyor.
Muhâfaza etmek için de sebebini yaratıyor. Bugün bu sebep de işte bu Ehl-i
sünnet âlimlerinin kitaplarını yayanlardır... Allah yolunda hizmet eden
mücâhitler, bir kişi daha yanmasın diye uğraşanlardır. Allahü teâlâ bunları,
sâdece ibâdet ile meşgul olan, harâmdan sakınan âbidlerden daha çok seviyor. Bu
gençler, İslâmın yayılmasına hizmet ettikçe, bizim de mezarda rûhumuz şad
olacak inşallah...
Eshâb-ı kirâm efendilerimiz, bizim için,
hem de yaşlı ve hasta oldukları hâlde tâ buralara kadar geldiler. Dünyânın her
yerine gittiler, bir daha da geri dönmediler. Öyleyse biz de, bizden sonraki
neslin kurtulması için çalışacağız, gençlere sâhip çıkacağız, çocuklarla
ilgileneceğiz. Çünkü din, nasîhattir kardeşim..."