Hükümdar peygamber Davud aleyhisselam
20/04/2024 Cumartesi Köşe yazarı A.D
Allahü teâlâ, İsrailoğullarına gönderilen peygamberlerden olan Davud
aleyhisselama Zebur adlı kitabı verdi.
Hazreti Davud, İsrailoğullarına gönderilen
peygamberlerdendir. Hem peygamber hem sultân yâni hükümdârdı. Soy bakımından
Yakub aleyhisselamın Yehûda adlı oğluna dayanır. Süleyman aleyhisselamın
babasıdır. Kudüs’te doğdu. Orada yaşadı ve orada vefat etti...
Allahü teâlâ, Musa aleyhisselamdan sonra,
İsrailoğullarına birçok peygamber gönderdi. Bu peygamberler insanları Tevrat’ın
hükümleriyle amel etmeye dâvet ettiler. Fakat zaman geçtikçe azgınlaşan
İsrailoğulları, Tevrat’ın hükümlerini değiştirdiler, peygamberlerini
dinlemediler, ahlâkları tamamen bozuldu. Allahü teâlâ Amâlika kavmi hükümdârı
Câlût’u onlara belâ olarak gönderdi. Câlût, İsrailoğullarını vatanlarından
sürüp çıkardı. Daha sonra, Talut isimli bir hükümdâr gelerek memleket işlerini
ve orduyu düzene koydu. Câlût’un üzerine yürüdü. Talut’un ordusunda bulunan
Davud aleyhisselam, Câlût’u öldürdü. Talut’un ölümünden sonra, Davud aleyhisselam
İsrailoğullarının hükümdârı oldu.
Bir müddet sonra Allahü teâlâ kendisine peygamberlik
vazîfesi ve Zebur adlı kitabı verdi. İnsanları Allahü teâlânın dînine
dâvet etti ve adâletle hükmetti. Filistin, Sûriye ve Arap Yarımadasının bir
kısmını fethederek memleketi genişletti. Kudüs’ü başkent yaptı. Ayrıca Amman,
Haleb, Nusaybin ve Ermenistan’ı da fethetti.
Mescid-i Aksa adıyla Kur’ân-ı kerîmde bildirilen
büyük bir mescidin inşâsını başlattı. Mescidin yapılıp bitirilmesi işini oğlu
Süleyman aleyhisselama vasiyet etti...
Davud aleyhisselamın çok güzel ve tesirli sesi vardı.
Kendisine İbrânî dilinde Zebur kitabı geldi. Bu kitap, manzum şeklinde olup,
eski manzum kitapların en meşhurudur. Zebur, meşhur dört ilâhî
kitaptan biri olup, Tevrat’tan sonra gönderilmiştir. Vaaz ve nasîhat
şeklinde olup, Tevrat’ı kuvvetlendirdi. Onu açıklayıp onunla amel etmeye
çağırdığından, Tevrat’ın hükümlerini yürürlükten kaldırmadı. Davud
aleyhisselam, hazret-i Musa’nın getirdiği dîni kuvvetlendirdiğinden resûl
olmayıp, Benî İsrail’e gönderilen nebîlerden biridir.
Davud aleyhisselam çok ağlar, çok ibâdet ederdi.
Gündüzü oruçla, geceyi namaz kılarak ibâdetle geçirirdi. Bir gün oruç tutar,
öbür gün tutmazdı.
Allahü teâlâ mucize olarak dağları, taşları, kuşları
onun emrine vermişti. Yanık sesiyle Zebur’u okumaya başlayınca, kuşlar
havadan ağaçlara iner, hep birlikte, okunan Zebur’u tekrar ederlerdi.
Allahü teâlâ Davud aleyhisselama demiri ateşe sokmadan
ve dövmeden istediği şekli verebilme mucizesi vermişti. Demirden zırh yapar,
elinin emeğiyle geçinir, devlet hazînesinden bir şey almazdı. Yırtıcı
hayvanlar, hazret-i Davud’un huzûruna gelip, ona tam bir bağlılıkla hizmet
ederlerdi.
Davud aleyhisselam yüz yaşında vefat
etti. Kabrinin Kudüs surlarının dışında olduğu rivâyet edilir.