Kendini dahi unutan genç!..

20/04/2024 Cumartesi Köşe yazarı A.U

Evliyânın büyüklerinden Muhammed Mâsum Fârûkî hazretleri Hindistan’ın Serhend şehrinde yaşadı.

 

Orada vefât etti.

 

Bu zâtın zamânında bir genç vardı ki, zaman zaman gelirdi bu büyük velînin sohbetine.

 

Zîra seviyordu onu.

 

Ancak güzel bir kız gördü bir gün.

 

Gönülden âşık oldu ona.

 

Ve gelmez oldu sohbete.

 

Çünkü kıza vurulmuştu.

 

Onu düşünüyordu hep.

 

Onu bir daha görmenin hesaplarını yapıyordu.

 

Onun için gelemiyordu.

 

Muhammed Mâsum hazretleri, onu göremeyince;

 

“Falan genç görünmüyor, neden acabâ?” diye sordu talebeye.

 

Dediler ki;

 

“Efendim, o bir kıza âşık olmuş. Utancından gelemiyormuş.”

 

Büyük zât anladı.

 

Bir kimseyi gönderdi...

 

Ve o genci çağırttırdı.

 

Geldiğinde;

 

“Ey evlâdım! Kalp, yâni gönül, sırf Allahü teâlâya âittir. Ona mahsustur. Bir kalp, Allah'tan başkasına tutulmuşsa yıkılmış demektir” buyurdu.

 

Bu söz, tesir etti gence.

 

Anladı hatâsını.

 

Kalbi değişti birden...

 

Kıza olan sevgisi gitti.

 

Yerine “Allah sevgisi” girdi.

 

Kula olan sevgisi, Allah'a döndü.

 

Kızı da unutmuştu, her şeyi de.

 

Kendini de unuttu hattâ.

 

Çok yüksek makamlara yükseldi tasavvufta...