“Kişi sevdiği ile beraberdir”
20/04/2025 Pazar Köşe yazarı S.K
Eshâb-ı kiram “Kişi sevdiği ile beraberdir” hadis-i şerifini işitince, buna
sevindikleri kadar başka bir şeye sevinmediler...
Eshâb-ı kirâmın Resûlullaha muhabbetleri -2-
Eshâb-ı kiramın hepsi “radıyallahü anhüm”,
Resûlullahı “sallallahü aleyhi ve sellem” canlarından, mallarından ve
herkesten ve her şeylerinden çok sevdiler. Bu sevgilerini, içinde bulundukları
şartlara ve durumlara göre farklı şekillerde yaşadılar ve ifade ettiler.
Enes “radıyallahü anh” anlatmıştır: “Bir sahabi,
Resûl-i Ekreme gelip, 'Yâ Resûlallah! Kıyâmet ne zaman kopacak?' diye
sordu. Resûl-i Ekrem ona, ‘Kıyâmet için ne hazırladın?’ buyurdu. O
sahabi, fazla bir hazırlığı olmadığını, ancak Allahü teâlâ ve Resûlünü
sevdiğini söyleyince, Sevgili Peygamberimiz 'Kişi sevdiği ile beraberdir' cevabını
verdi. Eshâb-ı kiram bu mübarek hadis-i şerifi işitince çok sevindiler, buna
sevindikleri kadar başka bir şeye sevinmediler."
Hicretin dördüncü yılında, Peygamber Efendimiz,
Mekkeli müşriklerin savaş hazırlığı içinde olup olmadıklarını kontrol etmek
üzere on kişilik bir keşif kolu hazırlayıp göndermişti. Reci’ adı verilen yere
ulaştıklarında, düşman saldırısı sonucu çoğu şehid edildi. İçlerinden Hazreti
Zeyd bin Desinne ile Hazreti Hubeyb bin Adiy’i Mekke’ye esir olarak götürüp
sattılar. Mekkeli müşrikler, Hazreti Zeyd bin Desinne’yi dininden döndürmek
için zorladılar. Kabul etmeyince Onu şehid ettiler.
Müşrikler, Hazreti Hubeyb’e “Dininden dön, seni
serbest bırakalım” dediler. Hazreti Hubeyb “Vallahi dönmem. Bütün dünya
benim olsa, bana verilse yine İslamiyet’ten dönmem” dedi. Bu cevabı alan
müşrikler “Şimdi senin yerinde Muhammed’in olmasını, onun öldürülmesini ister
misin? Evet dersen kurtulur, evinde rahat oturursun” dediler. Hubeyb
(radıyallahü anh) “Ben Muhammed’in (aleyhisselam) ayağına bir dikenin batmasına
bile asla razı olmam” diye cevap verince, onu da şehid ettiler...
Eshâb-ı kiram, Resûlullah Efendimizin sıkıntılı
zamanlarında hep yanında yer almışlar ve yardımcı olmuşlardır. Resûlullahın
(sallallahü aleyhi ve sellem), Bedir Savaşı hususunda eshâbıyla yaptığı
istişâre esnâsında söz alan Muhacirlerden Mikdad bin Esved (radıyallâhu
anh) şöyle konuştu:
“Yâ Resûlallah! Rabbim Sana neyi emrettiyse onu
yap!.. Vallâhi, biz İsrâiloğulları’nın Hazret-i Mûsâ’ya mealen dediği gibi;
(Sen ve Rabb’in beraber gidin, ikiniz harp edin; biz mutlaka burada
oturucularız.) [Mâide 24] diye bir söz söyleyecek
değiliz… Biz Sana tâbiyiz.”
Allahü teâlânın insanlar arasından
Resûlullaha sahabi olarak seçtiği bu mübarek insanlardan her biri, Resûlullaha
olan sevgi ve muhabbetleriyle, İslamiyeti yaymak için vatanlarından ayrılarak
dünyanın dört bir yanına gittiler. İslamiyet’i kendilerinden sonraki nesillere
büyük bir hassasiyet ve fedakârlıkla aynen naklettiler ve insanlığa ebedî
saadet yolunu gösterdiler. Bu suretle Allahü teâlânın kullarına en büyük
hizmeti yaptılar, her biri bu fâni dünyadan ahirete şehid olarak göçtüler. Allahü
teala bizi onların şefaatlarına kavuştursun. Âmin...
