"Şu sayfayı oku bakalım!"
20/05/2023 Cumartesi Köşe yazarı A.U
Abdülhakîm Arvâsî hazretlerini
seven Hâlid Turan Bey, genç iken ziyârete gitmişti bu zâtı.
Bir miktar sohbet
ettiler.
Sonra büyük velî,
Arapça bir kitaptan rastgele bir sayfa açıp;
“Oku şu sayfayı!” dedi ona.
O da çat pat okumaya
çalıştı.
Büyük velî,
yanlışlarını düzeltip tekrar okuttu aynı yeri.
Sonra bir daha, sonra
bir daha.
Tâ ki yanlışsız
okuyana kadar.
Bu iş tamam olunca;
“Şimdi de tercüme et” dedi.
O başladı tercümeye.
Büyük velî
yanlışlarını düzeltip, tekrar tekrar okuttu.
Tâ ki yanlışı
kalmayana kadar.
Öyle ki, ezberlemişti
o sayfayı...
Aradan nice yıllar
geçti.
Büyük velî göçtü
dünyadan.
Bir gün, kütüphâne
müdürlüğü için imtihan açıldı.
Bu da gidip girdi
imtihana.
Çünkü iş arıyordu.
Hocalar, Arabî bir kitaptan
rastgele bir yer açıp;
“Şu sayfayı oku” dediler.
O, bu sayfayı görünce
şaşırdı.
Zîra yıllar önce
Efendi’nin tekrar tekrar okutup ezberlettiği sayfaydı bu.
Bir çırpıda okudu
tabii.
Hocalar, kendisini
takdir edip;
“Şimdi de tercüme
et” dediler.
Takır takır yaptı
tercümeyi de.
Birincilikle kazandı
imtihanı.
Evine gelince hüngür
hüngür ağladı!
Fâtihalar gönderdi mübârek rûhuna...