"Hocasını imtihan eden melundur..."
20/11/2021 Cumartesi Köşe yazarı A.D
Şah-ı
Nakşibend hazretleri, köydeki bir seveninin daveti üzerine misafir olur.
Elinde bir tabak armutla biri gelir ve sohbete katılmak istediğini
söyler...
Seyyid Muhammed
Behaeddin Buhari "kuddîse sirrûh" hazretleri, Silsile-i aliyyenin on
beşincisidir. Allahü teâlânın sevgisini kalblere nakşettiği için, kendisine
"Nakşibend" denilmiştir.
Bu mübarek zat, 1318
yılında Buhara'ya yakın Kasr-ı Arifan'da doğdu. İslam âlimlerinin en
meşhurlarından olup, tasavvufta en yüksek derecelere ulaşmıştır. Zamanında ve
kendinden sonraki asırlarda onun sebebi ile pek çok insan, hidayete, doğru yola
kavuşmuştur. 1389'da Kasr-ı Arifan'da vefat etti...
***
Şah-ı Nakşibend hazretleri,
uzak bir köydeki bir seveninin daveti üzerine ona misafir olmuştu. Gece evde
otururlarken ev sahibine, "Git kapıya bak, bakalım orada bekleyen
kim?" buyurdu.
Ev sahibi dışarı çıkıp baktığında köy halkından Yusuf isimli birinin kapıda
beklediğini gördü. Yusuf, sohbete katılmak için izin istiyordu. "Gelsin
bakalım" buyurulunca içeri girdi...
Yusuf’un elinde bir tabak armut vardı. Armutları edeple Nakşibend
hazretlerinin önüne koydu. O mübarek, ev sahibinden geniş bir tabak getirmesini
istedi. Tabak getirilince de armutları geniş tabağın içine boşalttı. Daha sonra
eliyle armudu karıştırıp birini çıkardı, Yusuf’a verdi, geri kalan armutları
ise taksim etmelerini emir buyurarak “Kimse elindeki armudu yemesin” dedi.
Yusuf’a armutları nereden aldığını sordu. O da aldığı yeri söyleyince,
"Getirdiğin armut üzerindeki şüphemiz nedendir bilir
misin?" diye sordu. Yusuf dedi ki:
"Efendim bana köyümüze veli bir zatın geldiğini söylediler. Ben de sizi
imtihan etmek için bir kilo armut aldım ve armutlardan birini işaretledim. Eğer
veli bir kimse ise benim işaretlediğim armudu bulur diye düşünüyordum."
Nakşibend hazretleri, "Bak bakalım, elindeki işaretlediğin armut
mudur?" buyurunca Yusuf bir de baktı ki, hakikaten kendisine verdiği
armut yolda işaret yaptığı armuttur. "Evet efendim, işaretlediğim armut
bu" dedi. Nakşibend hazretleri bunun üzerine buyurdu ki:
"Bizi mecbur ettin Yusuf! Armudu keramet göstermek için değil, senin
bizden uzaklaşmaman için seçip sana verdik. Eğer biz bunu bilip sana
vermeseydik sen bizim hakkımızda kötü düşünür ve çok zarara uğrardın, bizim
yüzümüzden kimsenin zarara uğramasını istemeyiz. Cenab-ı Allah'ın velilerini
imtihan etmeye kalkışmak iyi bir insana yakışmaz. Bizi tanıyarak bu imtihanı
yapmak isteseydin helak olurdun, tanımadığın için affedildin yoksa hocasını
imtihan eden melundur."
Yaptıklarından dolayı pişman olan Yusuf, özür dileyerek kusurunun affını
istedi ve talebelerinin arasına o da katıldı...