Gönül almak altından daha kıymetlidir...
20/12/2022 Salı Köşe yazarı V.T
"Ey taş! Altın ol ki, bu
kimsenin gözü doysun ve gönlü zengin olsun."
Seyyid Muhammed Ezherî hazretleri İslâm âlimlerinden ve
evliyânın büyüklerindendir. İran’da Şîrâz’da doğdu. Mısır'da Câmi'ul-Ezher
Medresesine gitti. Tahsîlini tamamladıktan sonra, Tebrîz'e yerleşti. Orada,
Şeyh Şihâbüddîn-i Tebrîzî'ye intisab etti. Kemâle geldikten sonra, icazet
verilerek Geylân taraflarına gönderildi.1358 (H.760) senesinde Lenger-Künân
mevkiinde vefât etti.
Bir defasında Seyyid Muhammed Ezherî, tıraş olmak üzere bir berber dükkânına gidip, orada boş olan başberberin sandalyesine oturdu. Berber tam tıraş edeceği zaman, zengin bir müşteri geldi. Seyyid hazretleri fakir görünüşlü olduğu için, berber onu bırakıp, yeni gelen müşteriyi tıraş etmeye başladı. Seyyid hazretleri bir şey söylemeyip bekledi. O kimsenin tıraşı bitip, berber hazret-i Seyyid'i tıraş etmeye başlayınca, önceki gibi, zengin bir müşteri daha geldi. Berber yine tıraşı bırakıp, yeni gelen kimseyi tıraş etti. Bu hâl üç defa tekrarlanınca, Seyyid hazretlerinin gayretine dokundu. Bunların paraya düşkün olduklarını, insanlara ona göre muamele ettiklerini düşünüp üzüldü. Ortada bulunan biley taşına; "Ey taş! Altın ol ki, bu kimsenin gözü doysun ve gönlü zengin olsun." buyurdu. O taş, Allahü teâlânın izni ile o anda som altın hâline dönüştü. O altını alıp, hayretler içinde kalan berberin avucuna koydu. Berber bunun velîlerden olduğunu ve ona karşı büyük hata ettiğini anlayıp, çok üzüldü. Pişman oldu. "Efendim! Özür dileriz. Sizi tanıyamadık. Sizi üzdük. Bizi affedip, hakkınızı helal ediniz." dedi. Seyyid hazretleri buna cevaben; "Ben hakkımı helâl ettim. Ama sakın ola ki bir daha, zengin biri geldi diye, tıraşına başladığın birini bırakıp da yeni gelen kimseye gitme. Bir kimsenin gönlünü almak, birçok altın almaktan daha kıymetlidir. Fakirleri de hor görme. Senin, fakir görünüşlü olduğu için hakir gördüğün o kimse, Allahü teâlânın, hürmetine taşı altına çevirdiği makbul ve velî bir kulu olabilir. Böylece sen de, gelip geçici olan bir parça altın için, o makbul zat hürmetine kavuşacağın hakiki ve ebedî birçok nimetten mahrum olabilirsin." diye nasihat edip, oradan ayrıldı. Berber ise, yaptığına çok pişman olup, mahcup bir şekilde Seyyid hazretlerinin arkasından bakakaldı.