"Niçin ağlıyorsun babacığım?"
21/01/2024 Pazar Köşe yazarı A.U
Bağdat evliyâsından Cüneyd-i Bağdâdî hazretleri, henüz
yedi yaşındaydı...
Bir gün mektepten geldi.
Babasını ağlarken gördü!
Ve sordu hemen:
“Babacığım, niçin ağlıyorsun?”
“Oğlum! Dayın Sırrî'ye biraz zekât yolladım, almamış” dedi.
“Buna mı ağlıyorsun?”
“Evet yavrum. Bir ömrümü, ‘Allah adamları’nın, hem de ihtiyâcı varken kabul
etmediği şu birkaç gümüş için tükettiğime ağlıyorum.”
Cüneyd;
“Üzülme babacığım, ben bu işi hâllederim” dedi.
Ve o gümüşleri aldı.
Gidip dayısının kapısını çaldı.
Dayısı sordu içeriden:
“Kimsiniz?”
“Ben Cüneyd’im dayıcığım. Şu gümüşleri lütfen al.”
Dayısı kapı arkasından;
“Hayır, almam” dedi.
“Dayıcığım, adâlet edip babama emreden ve ihsân edip seni serbest bırakan
Allah için al” dedi.
Dayısı sordu:
“Babana ne emretti, bana ne ihsân eyledi?”
Cüneyt;
“Babamı zengin yapıp, zekât vermesini emretmekle ona adâlet eyledi. Seni de
fakîr yapıp, bu zekâtı alıp almamakta serbest bırakarak ihsân eyledi” dedi.
Yedi yaşındaki Cüneyd'in bu cevâbı çok hoşuna gitti dayısının.
Zâten çok seviyordu.
Hemen kapıyı açıp;
“Gümüşlerden önce, seni kabul ettim” dedi.
Ve öptü gözlerinden...