"Allahü teâlâ kendisine açılan eli boş çevirmez"
21/04/2022 Perşembe Köşe yazarı S.A
M. Said Arvas Hocadan
Hatıralar...
Ne dua edersek edelim, daima "hayırlı ise olsun" demeliyiz. Neyin hayırlı, neyin hayırsız olduğunu biz bilemeyiz, ama Rabbimiz bilir...
Dua her zaman yapılır,
fakat bazı vakitlerdeki dualar daha çok kıymetlidir. "On bir ayın
sultanı" olan bu mübarek ayda yapılırsa müstecâb olma ihtimali daha
da yüksektir.
Dua etmek başlı başına
ibadettir, sevap kazandırır. Rabbimizin beraberliğini kazandırır, Hadis-i
kudside buyuruluyor ki: "Kulum beni nasıl bilirse, ona öyle
muâmele ederim. Bana dua ettiği zaman da onunla beraberim." Kabul
olmazsa bile bu nimet bize kâfidir. Ki kabul olmaması mümkün değildir. Bir
hadis-i şerifte; "Allahü teâlâ kerimdir, kendisine açılan elleri
boş çevirmek istemez" buyuruluyor.
Yine bir rivâyet var
ki; yapılan dualara karşılık olarak üç şeyden biri verilir: Ya hemen kabul
edilir, aynen, istenildiği gibi verilir veya tehir edilir, sonra verilir.
İstediği şey onun için o anda iyi olmayabilir. Şeker hastasının tatlı istemesi
gibi. Veya dünyada hiç verilmez ama, ahirette ona sevap olarak verilir ve ona
denilir ki: Sen dünyadayken dua etmiştin ya, kabul olunmamıştı, işte bu
sevaplar onun karşılığıdır. Bunun üzerine Eshab-ı kirâm (aleyhimürrıdvan)
dediler ki: Öylese biz de çok dua edeceğiz. Sevgili Peygamberimiz
(aleyhisselâm) şöyle buyurdu: "O da size daha çok
verecektir."
Duaların kabul görmesi
için helâl lokma yemeliyiz. Vücudumuz, haramlardan beslenmişse veya
sırtımızdaki elbiseler haramdan alınmışsa, yapılan dualar kabul görmez...
Kırık kalple ve seher
vakti yapılan dualar daha makbuldür...
Dua ederken, kabul
olunacağına inanmak lazım. "Benim duamdan ne çıkar, ben kötü bir kulum, şu
kadar zamandır dua ediyorum da n'oldu? Bir netice alamadım" demek
yanlıştır.
Mahlûkâtın en kötüsü
olan şeytan, cennetten çıkarılınca şöyle dua etti: "Ya Rabbi
kıyâmete kadar canımı alma, beni yaşat." Duası kabul olundu.
Kendi düşmanının bile duasını reddetmeyen Rabbimiz, hiç bizim dualarımızı geri
çevirir mi?
Dua ederken,
yalvararak dua etmeli, muhtaç ve aciz olduğumuzu düşünmeliyiz...
Huzurlu, sıhhatli
zamanlarda dua edersek, sıkıntılı ve hasta olduğumuz vakitlerdeki dualarımızın
kabulüne vesile olur...
Duaya başlamadan önce
tövbe etmeliyiz. Bilerek veya bilmeyerek yüzlerce günâh işliyoruz. Tövbenin
şartları yerine gelirse, hiç günâh işlememiş gibi oluruz.
Duaya Rabbimize hamd
ederek ve Salevat-ı şerife ile başlamalı, bitiminde de yine Salevat-ı şerife
okumalıyız. Salevât, kabul edilmiş duadır. Rabbimiz, melekleri ile beraber
sevgili Peygamberimize Salevat getiriyorlar.
Ne dua edersek edelim, daima "hayırlı ise olsun" demeliyiz. Neyin hayırlı, neyin hayırsız olduğunu biz bilemeyiz, ama Rabbimiz bilir...