“Nimeti koruyan şükürdür..."
21/06/2022 Salı Köşe yazarı V.T
Nimetin kıymetini
bilmemek, onun elden çıkmasına sebeptir. Şükür ise, onu devamlı kılar ve
arttırır.
Ebü’l-Feth bin Bezguş
hazretleri hadîs ve Hanbelî mezhebi fıkıh âlimidir. 543 (m. 1148) senesinde
doğdu. 612 (m. 1216) senesinde vefât etti. Bir dersinde şöyle anlattı:
“Resûlullah efendimiz
(sallallahü aleyhi ve sellem), bütün peygamberlerin efendisi olup, kemâlât-ı
ilâhiyyeyi, yani Allahü teâlânın ihsân ettiği kemâlâtın cümlesini kendinde
toplamıştır. Âlimlerin ve velîlerin gıpta ettiği ilimler ve feyizler, O
hazretin kemâlâtından bir nûr zerresidir. Peygamber efendimiz, kendinde
toplanan bu kemâlâtı, Eshâb-ı kirâmın (radıyallahü anhüm) gönüllerine akıtarak,
onları, Allahü teâlâya olan yakınlık mertebelerinin en üstününe ulaştırdı.
Böylece Eshâb, ihsân, iyilik, yakîn, muhabbet ve ma’rifet derecelerinde en
büyük mertebeye yükseldiler. Dünyâdan yüz çevirmeyi, âhırete dönmeyi ve
Peygamber efendimizin bütün sünnetlerine uymayı âdet edindiler. Müminin mirâcı
olan ve sünnet üzere (Peygamber efendimize tam uyarak) kıldıkları namazdan,
Kur’ân-ı kerîm okumaktan, zikirlerden nasîbdâr oldular. Vatanlarını, mal ve mülklerini
terk ederek, kâfirlerle muharebe edip, Allah yolunda şehîd olmayı arzu ettiler.
Sekîne ve itminanda öyle idiler ki, Resûlullahın huzûrunda iken, onları taş
sanarak başlarına kuş konardı. Resûlullah efendimizin sohbeti ile öyle yüksek
derecelere kavuşurlardı ki, O’nun şereflendiği rü’yet, sanki bunlara da nasîb
olurdu. Bu sebeple Eshâb, sohbetten sonra; (Cenâb-ı Hakkın şühûdunda
idik) derlerdi.”
Allahü teâlâ İbrâhim
sûresi yedinci âyet-i kerîmesinde meâlen; “Nimetlerime şükrederseniz, onu
arttırırım” buyuruyor. Hikmet sahipleri dedi ki: “Şükürle nimet devam
eder. Nimete küfredilir, kadrü kıymeti bilinmezse gider. Nimeti koruyan
şükürdür. Şükür, nimetleri çoğaltır ve insanı cezadan korur. Nimetlere
şükretmeyen, hayvanlardan sayılır.”
Hazreti Ali buyurdu
ki: “Nimetlere şükreden, onun elden çıkacağından korkmasın. Nimete
şükredenlere, onu arttıracağını Allahü teâlâ bildirdi. Nimete küfredenlerin
elinden o nimet alınır. Nimetin kıymetini bilmemek, onun elden çıkmasına
sebeptir. Şükür ise, onu devamlı kılar ve arttırır.”
“Büyüklerden biri şeytana, 'Senin gibi melun olmak istiyorum ne yapayım?' dedi. İblîs sevinip, 'Benim gibi olmak istersen, namaza ehemmiyet verme ve doğru-yalan, her şeye yemîn et, yani çok yemîn et!' dedi. O kimse de; 'Hiçbir namazı bırakmayacağım ve artık yemîn etmeyeceğim' dedi.”