Allahü teâlâ kanâat edeni zengin kılar...
21/06/2023 Çarşamba Köşe yazarı V.T
Ebû İsmail Sülemî hazretleri hadîs âlimlerindendir. 280 (m. 893)
senesinde vefât etti. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîfler Sünen-i İbn-i Mâce ve
Sünen-i Tirmizî’de yer almıştır. Rivâyet, ettiği hadîs-i şeriflerden bazıları
şunlardır:
Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gün
Neccâroğulları kabristanına uğradı. Kabirlerinde azap görenlerin seslerini
işitti. Eshâb-ı kirama buyurdu ki: “Gizleyebilseydiniz, bu kabirlerdeki
azâbı duymanız için Allahü teâlâya duâ ederdim.” Peygamber
efendimiz, “Bevlden sakınınız, kabir azâbı ondadır” buyurdu. Diğer
bir hadîs-i şerîfte ise, “Kabir, âhıret konaklarının birincisidir. Ondan
kurtulana, sonraki konaklar kolay olur. Kabirden kurtulmayana, ondan sonraki
konaklar daha zor olup, azapları daha şiddetlidir” buyurdu. Diğer hadis-i
şeriflerde de buyuruldu ki: “Allahü teâlâ tektir, teki sever, ey Kur’ân ehli,
teke riâyet ediniz.”
“Benim bildiğimi eğer siz bilseydiniz, az güler, çok
ağlardınız.”
“Allahü teâlâ, mahlûkâtı (yarattığı
varlıkları) yaratmadan bin sene önce, Tâhâ ve Yâsîn’i okumuştur. Melekler
Kur’ân-ı kerîmi duydukları zaman (Ne mutlu bu Kur’ân-ı kerîm, kendilerine
inen ümmete, ne mutlu bu Kur’ân-ı kerîmi taşıyan, içine alan boşluklara, ne
mutlu bu Kur’ân-ı kerîmi okuyan dillere) demişlerdir.”
“Kim Allah için tevâzu gösterirse, Allahü teâlâ onu yükseltir.
Kim kibirli olursa, Allahü teâlâ onu alçaltır. Kim kanâat ederse, Allahü teâlâ
onu zengin kılar. Kim Allahü teâlâyı çok zikrederse, Allahü teâlâ onu sever.”
“Kim haram olan bir dirhemi bırakırsa, Allahü teâlâ ona karşılık
Cenneti verir. Kim şüpheli olan bir dirhemi bırakırsa, Allahü teâlâ ona
peygamberlerden bir peygamberin sevâbını verir.”
“Kim kesin olarak, Allahü teâlâyı kendisinin Rabbi, benim de
O’nun nebisi olduğumu kalbinden sâdık olarak bilirse (ve inanırsa), Allahü
teâlâ onun etini, Cehennem ateşine haram kılar.”
“Kim az bir rızka râzı olursa, Allahü teâlâ da onun az amelinden
râzı olur. Allahü teâlâdan ferahlık beklemek ibâdettir.”
“Kim bir namazı unutur veya namaz vaktinde uyuyakalırsa,
uyanınca ve o namazı hatırlayınca hemen kılsın.”
“Kim bir kötülüğü duyar ve onu yayarsa, onu yapan gibidir. Kim
de bir iyiliği işitir ve onu yayarsa, onu yapan gibidir."
“Komşusunun aç olduğunu bildiği hâlde kendisi tok olan kimse için, kıyâmet gününde Allahü teâlâ, (Ona zakkumdan yediriniz...) buyurur.”