"Oğlumu timsah kaptı!"

21/07/2024 Pazar Köşe yazarı A.U

Mısır’da yetişen evliyâdan Zünnûn-i Mısrî hazretlerine, bir gün yaşlı bir kadın, telâşla gelip;

 

“Efendim, ne olur, oğlumu kurtarın!” diye yalvardı.

 

Mübârek sordu:

 

“Ne oldu oğluna?”

 

“Nehirde timsah kaptı, çabuk olun, kurtarın oğlumu.”

 

Zünnûn hazretleri;

 

Peki bacım” dedi.

 

Geldi Nil kenarına.

 

Ve ellerini açıp;

 

“Yâ İlâhî!.. Bu kadının oğlunu, o timsahın elinden kurtar” diye duâ etti, yalvardı.

 

Kadın “âmin” dedi.

 

O anda timsah görünmüyordu.

 

Bu duâ üzerine çıktı su zerine.

 

Sonra kıyıya yaklaştı.

 

Çocuğu bırakıp gitti.

 

Sağ sâlim olarak.

 

Kadın çok şaşırıp;

 

“Hayret, ben aslında inanmıyordum sizin velî olduğunuza. Denemek niyetiyle gelmiş, duânıza da ümitsizce âmin demiştim. Ama şimdi inandım ki, gerçek velîymişsiniz. Lütfen affedin beni. Ve duânızdan eksik etmeyin!” dedi.

 

Ve oğlunu alıp sevinçle evine gitti...

 

● ● ●

 

Bir gün bu zâta;

 

“Örnek insan nasıl olur efendim?” diye sordular.

 

Büyük velî;

 

“Örnek insan odur ki, din için, insanlara hizmet için, kendini fedâ etmiştir. Yâni kullara faydalı olmak için, kendi kâr ve zararını düşünemez. Bir hadîs-i şerîfte, meâlen (bir kimseye deli denilmedikçe, o kulun îmânı kâmil olmaz) buyuruldu” diye cevap verdi.