"Çok şükür, savaşı biz kazandık"
21/08/2022 Pazar Köşe yazarı A.U
Hazret-i Mevlânâ'nın bir talebesi
vardır ki, mesleği at alıp at satmaktır.
Hazret-i Mevlânâ onu
çağırır.
“Bana bir at
getir!” buyurur.
O, “Başüstüne efendim”
der.
Kuvvetli bir at seçer.
Ama eyerlemekte zorluk
çeker.
Zîra at huysuzdur.
Birazdan Hazret-i
Mevlânâ gelir.
O hırçın at, bir anda
sâkinleşir.
Büyük velî, sıçrayıp
ata biner.
Ve süratle bir yöne
gider.
Akşam, tozlar içinde
geri döner.
Ertesi gün, yine bir
ata biner.
Hızla aynı yöne gider.
Akşam, tozlar içinde
geri döner.
Üçüncü gün de böyle
olur.
Döndüğünde buyurur ki:
“Çok şükür savaşı
kazandık.”
Üç gün sonra birileri
gelir.
Ve Moğollarla
yaptıkları savaşı şöyle anlatırlar:
Küffâr kalabalıktı,
biz zayıftık.
Neredeyse mağlup
oluyorduk.
Hazreti Mevlânâ
yetişti imdâda.
Üç gün geldi ard arda.
"Allah
Allah" diyerek hücum ediyor, düşman askerini kırıp geçiriyordu!
Onu görüp moral
bulduk.
Toparlanıp hücûma
geçtik!
Düşman komutanına bir
kılıç çaldı Mevlânâ.
O can çekişirken,
askerleri kaçıştı dört bir yana!
Hâlbuki sayıca biz
azdık.
Ama elhamdülillah!
Hazret-i Mevlânâ
geldi.
Savaşı biz kazandık...