Resulullah Efendimiz, neseben de üstündür
21/10/2021 Perşembe Köşe yazarı O.Ü
"Her asırda, her
zamanda yaşayan insanların en iyilerinden, seçilmişlerinden dünyaya
getirildim."
Sual: Peygamber
efendimiz, nesep, soy itibarıyla da, diğer insanlardan üstün olarak mı
yaratılmıştı?
Cevap: Peygamber
efendimizin ve bütün Peygamberlerin babalarının ve analarının hiçbiri
kâfir, aşağı kimseler değildi. Bununla ilgili Buhârîdeki bir hadis-i şerifte,
Peygamber Efendimiz buyurdu ki:
(Her asırda, her
zamanda yaşayan insanların en iyilerinden, seçilmişlerinden dünyaya
getirildim.) Müslimdeki hadis-i şerifte;
(Allahü teâlâ, İsmail
aleyhisselam evladından, Kinâne ismindeki kimseyi ve onun sülalesinden, Kureyş
ismindeki zatı beğendi, seçti. Kureyş evladından da, Hâşimoğullarını sevdi.
Onlardan da, beni süzüp seçti) buyuruldu.
İmâm-ı Tirmizî'nin
bildirdiği hadis-i şerifte;
(Allahü teâlâ,
insanları yarattı. Beni insanların en iyi kısmından vücuda getirdi. Sonra, bu
kısımlarından en iyisini Arabistanda yetiştirdi. Beni bunlardan
vücuda getirdi. Sonra evlerden, ailelerden en iyilerini seçip, beni
bunlardan meydana getirdi. O hâlde, benim ruhum ve cesedim, mahlukların en
iyisidir. Benim silsilem, ecdadım en iyi insanlardır) buyurulmuştur.
Abdullah bin Abbâs
hazretlerinin bildirdiği hadis-i şerifte;
(Benim dedelerimin
hiçbiri zina yapmadı. Allahü teâlâ, beni, iyi babalardan, temiz analardan
getirdi. Dedelerimden birinin iki oğlu olsaydı, ben bunların en hayırlısında,
en iyisinde bulunurdum) buyuruldu.
Âdem aleyhisselam,
vefat edeceği zaman, oğlu Şit aleyhisselama dedi ki:
“Yavrum! Bu alnında
parlayan nur, son Peygamber olan Muhammed aleyhisselamın nurudur. Bu nuru,
mümin, temiz ve afîf hanımlara teslim et ve oğluna da böyle vasiyet et!”
Muhammed aleyhisselama
gelinceye kadar, bütün babalar, oğullarına böyle vasiyet etti. Hepsi, bu
vasiyeti yerine getirip, en asil kız ile evlendi. Nur, temiz alınlardan, temiz
kadınlardan geçerek, sahibine yetişti. Kısas-ı enbiyâda diyor ki:
“Resulullah Efendimizin dedelerinden birinin iki oğlu olsa, yahut bir kabile iki kola ayrılsa, Peygamber Efendimizin soyu, en şerefli ve hayırlı olan tarafta bulunurdu. Her asırda, onun dedesi olan zat, yüzündeki nurdan belli olurdu. İsmail aleyhisselamın alnında da bu nur vardı. Bu nur, Âdem aleyhisselamdan beri, evlattan evlada geçerek, asıl sahibi olan Resulullah efendimize gelmiştir.”