Allahü teâlâ, herkese galiptir
21/10/2021 Perşembe Köşe yazarı V.T
Allahü teâlânın irâde
sıfâtı vardır. Dilediğini yapar. Var olmasını dilediğini var eder.
Muhammed bin Hasen
Dımaşkî hazretleri Hanbelî fıkıh âlimidir. 1248’de (m. 1832) Şam’da doğdu.
Burada fıkıh ilmi tahsil ettikten sonra Şeyh Muhammed Mekkî vasıtasıyla
Şâziliyye tarikatına intisap etti. Şam Meclis-i Maârif üyeliği, Evkaf
Komisyonu üyeliği, Şam’da mahkeme başkâtiplik görevinde bulundu. 1307 (m.
1890)’da Şam’da vefat etti. “Tevfîku’l-mevâddi’n-nizâmiyye
li-ahkâmi’ş-şerî’ati’l-İslâmiyye” isimli eserinde şöyle yazmaktadır:
İyi bil ki,
Müslümanların her fırkası, her kısmı, hattâ felsefeciler ve başka dinlerde
bulunanların çoğu, hayvanların hareketlerinden başka, her varlığı, her şeyi
hareket ettiren, tesîr eden yalnız bir kuvvet vardır, bu da, bir olan Allahü
teâlâdır, demişlerdir. Hayvan ve insanların hareketlerini de Onun yarattığı
şüphesizdir. Yâni, hem şuûrlu olan [yâni duydukları, anladıkları] meselâ
hastalık, sıhhat, uyku, uyanıklık gibi, hem de, şuûrsuz olan [haberleri
olmayan] meselâ büyümek, gıdâların hazm olması gibi, tabii hareketlerini,
yâni irâdelerine, isteklerine bağlı olmayan hareketlerini, hep Allahü teâlâ
yaratmaktadır...
Hayvanların ve
insanların ihtiyârî hareketlerine, yâni irâdeleri, istekleri ile yaptıkları
hareketlerine gelince, bunların meydana gelmesi başka başka anlatılmaktadır.
Meselâ, Cebriyye fırkası, ihtiyârî hareketlerin de, yalnız Allahü teâlânın
kudreti ile olup, kulun hiç kudreti olmadığını söylüyor. Îtikat imamlarımızdan
Ebül-Hasen Ali Eş'arî de Allahü teâlânın kudreti ile olup, kulun kudretinin
karışmadığını bildirmektedir. Mu'tezîle fırkası ise, yalnız kulun kudreti ile
ve ihtiyârı ile olduğunu, felsefeciler de, kulun kudreti ile olduğunu ve kulun,
bunu yapmaya mecbûr olduğunu söylemektedir.
Allahü teâlâ mürîddir. Yâni irâde sıfâtı vardır. Dilediğini yapar. Var olmasını dilediğini var eder. Var olmasını dilemediği, var olmaz. Hiçbir şeyi yapmak, Ona lâzım değildir. Bir kimse, Ona güç ile bir şey yaptıramaz. Çünkü Allahü teâlâ, herkese galiptir. Kimse, Ona gâlib olamaz. Âciz değildir. Her şey, Onun dilemesi ile var olmaktadır. Îman, itaat gibi iyilikler ve küfür, isyân gibi bütün kötülükler, hep Onun irâdesi ile var olmaktadır. Kötülükleri yaratmak, kötülük yapmak olmaz. İnsanların kötülük işlemesi, kötülük olur. İtâat etmek için, sevap kazanmak için, ancak emirleri yapmak lâzımdır. İrâde edileni yapmak, itaat etmek olmaz.