Eden, kendine eder!
22/01/2019 Salı Köşe yazarı A.U
Büyük velîlerden İbrahim bin Usayfir hazretleri, 942 (m. 1535) senesinde Kâhire’de vefât etti.
İyilerin düşmanı çoktur.
Bu zâtı da sevmiyenler vardı.
Hele biri vardı ki, çok üzüyordu onu.
Ama haddini aştı adam...
Hakâretlerini gittikçe arttırdı.
Bu defa kalbi incindi mübâreğin...
Gadaba gelip;
“Eden, bulur!” dedi.
O böyle buyurduğu anda, o bedbaht bir yolda yürüyordu ki, birden düştü!
Ve kalkamadı bir daha...
Efraftan koşup geldiler.
Ama bir şey yapamadılar.
Zîra nabzı atmıyordu.
Ölmüştü!
● ● ●
Bir gün gençler bu zâta;
“Dînimizi nereden öğrenelim?” diye sordular.
Buyurdu ki:
“Dîninizi Allah dostlarından, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından öğreniniz. Bu büyüklerin kitâbını okuyan, hem dînini doğru olarak öğrenir, hem de feyiz alır.”
Sordular ki:
“Feyiz nedir efendim?”
Cevâbında;
“Feyiz, nûr demektir. Yâni bu kitapları okuyanın kalbi temizlenir, nurlanır ve parlar. Çünkü o büyüklerin kalbindeki feyzler kitaplarına sinmiştir. Okuyanlar, satırlar arasında onları görür ve o feyzlerden istifâde ederler” buyurdu.