Şeytan akıllı müminin yanında duramaz!..
22/01/2024 Pazartesi Köşe yazarı V.T
"Şeytan, yüz binlerce câhile karşı göğüs gerebilir. Onlarla alay eder. Fakat âlime karşı bunu yapamaz!"
Vekî' bin Cerrâh hazretleri Tebe-i tâbiîn devrinde
yetişen büyük âlimlerdendir. Irak'ta Kûfe şehrinin Feyd köyünde, 746 (H.129)
tarihinde doğdu. İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe ve onun talebelerinden Züfer bin
Huzeyl, Ebû Yûsuf, Süfyân-ı Sevrî dâhil, devrin pek çok âliminden ders aldı.
Hişâm bin Urve, Süfyân bin Uyeyne, Süfyân-ı Sevrî, Evzâî, Şu'be bin Haccâc gibi
muhaddislerden hadîs-i şerîf dinledi. İmâm-ı Şâfiî, Hanbelî mezhebinin kurucusu
Ahmed bin Hanbel ve büyük İslâm âlimlerinden Abdullah bin Mübârek, İbn-i Râheveyh,
Yahyâ bin Âdem ondan hadîs-i şerîf dinlediler. Fıkıh ilmini öğrendiler. 812
(H.197) senesinde orada vefât etti. Vekî' bin Cerrâh buyurdu ki:
"Hak ehline târif edilen yol, esas gâyedir. Ona
girmek ve ötelere ulaşmak için, sâdık olmak lâzımdır. Başka türlü olmaz."
"Dünyâlığa düşkün olmayınız. Ondan sâdece
ihtiyâcınız kadar alınız. O aldığınız da helâl yoldan olsun."
"Helâlin hesâbı, haramın cezâsı vardır."
"Verâ, şüpheli şeylerden sakınmaktır."
"Akıllı, Hak teâlânın azamet ve kudretini
anlayandır. Yoksa, dünyânın hîle ve desîselerine saparak, dolap çeviren kimse
değildir."
"Kim, Kur'ân-ı kerîm mahlûktur derse, küfre
girmiştir."
"Allahü teâlâ şöyle buyuruyor: Ben kuluma
kâfiyim. Yeter ki, o bana tâatte bulunsun. Beğendiğim şeyleri yapsın. Ben ona
istemeden verir, dileklerini yerine getiririm. Çünkü ben, onun ihtiyâcını, ona
lâzım olanı, daha iyi bilirim."
"Allahü teâlâ Muhammed aleyhisselâma çok yüksek
akıl vermiştir. İnsanların akılları O'nunkinin yanında, yeryüzündeki bütün
kumların yanında, küçücük bir kum tânesi kadar kalır."
"Şeytan, yüz binlerce câhile karşı göğüs
gerebilir. Onlara karşı üstünlük kazanabilir. Onlarla alay eder. Hattâ onları
istediği tarafa çekebilir. Fakat âlime karşı bunu yapamaz. Onun karşısında çok
güç durumlarda kalır."
"Şeytana, dağları parça parça
etmek zor gelmez. Lâkin, akıllı bir mümine karşı koymak, onun için çok ağır bir
iştir. Çünkü, akıllı ve bilgili mümin, basîret ve firâset sâhibidir. Baktığına,
Allahü teâlânın nûruyla bakar. Onun için böyle bir mümin, şeytana, demirden
daha sert ve kuvvetli gelir. Bu yüzden şeytan akıllı müminden, bir çâresini
bulup uzaklaşmak ister. Bu defâ câhil kimsenin yanına gider, onu esir edip,
kötülüklere sürüklemek için koşar."