Her babayiğidin sahip olamadığı haslet: Sabır
22/03/2025 Cumartesi Köşe yazarı A.D
Bu dünyada imtihandayız, imtihanı kazanmak için ise sabretmek gerekir.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Hoşlanılmayan şeye sabretmekte büyük hayır
vardır."
İnsanlar zayıf, aciz yaratıldığı için sabrı da şükrü
de azdır. Binlerce nimete şükretmez, fakat bir bela gelince feryat ve figan
eder. Hasta olup gece uyuyamazsa, hep Allah’ı anar. Fakat sağlam iken hiç
hatırlamaz. Müslüman Allahü teâlânın dostudur. Dostluğun alameti, dostun
belalarına sabretmektir...
Bu dünyada imtihandayız, imtihanı kazanmak için ise
sabretmek gerekir. Sabreden büyük nimetlere kavuşacaktır. Hadis-i şerifte
buyuruldu ki: (Hoşlanılmayan şeye sabretmekte büyük hayır
vardır.) [Tirmizi]
Müslümanın itikadı şöyledir ki, her hayır ve şer
Allah’tandır. Her işi yaptıran Allahü teâlâdır. Müminin başına gelen her iş,
müminin hayrınadır. Onun için "vaki olanda hayır vardır"
buyurulmuştur. Vaki olan bir işle karşı karşıya olan, ne kadar zor olursa olsun
buna rıza göstermesi gerekir.
Kavmi, Musa aleyhisselama, "Allahü teâlâdan
öğren, neden razı ise, onu yapalım" dedi. Vahiy geldi. Allahü teâlâ
şöyle buyurdu: (Kaza ve kaderime rıza gösterirseniz, sizden razı
olurum. Benim rızam, sizin rızanıza bağlıdır. Benden razı olursanız, sizden
razı olurum.)
Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Allahü
teâlâ buyuruyor ki: Ben kaza ve kaderime razı olandan razı olurum. Razı
olmayandan razı olmam ve ona gazap ederim.)
Yine Allahü teâlâ buyuruyor ki: (Kaza ve
kaderime razı olmayan, beğenmeyen ve gönderdiğim belalara sabretmeyen, benden
başka Rab arasın! Yeryüzünde kulum olarak bulunmasın!) [Taberani]
Allahü teâlâ, benim yaptığım işe razı olmayan kendine
başka Rab arasın buyuruyor. Başka Rab olmadığına göre, yapılacak iş, Allahü
teâlânın her işine razı olmaktır. Onun gönderdiği belalara sabretmek şarttır.
Peygamber Efendimiz buyurdu ki:
(Allahü teâlâ buyurdu ki: "Bedenine, evladına
veya malına bir musibet gelen, sabr-ı cemille karşılarsa, [yani
güzel sabrederse] kıyamette ona hesap sormaya hayâ ederim.) [Hakim]
Güzel sabır, gelen belaya razı olup, herkese
açıklamamak ve şikâyette bulunmamak demektir. Güzel sabreden, dünya ve ahirette
kurtuluşa kavuşur...
***
Bir âbid zata, gece rüyasında, "Senin Cennetteki
komşun şu çobandır" denir. Âbid merak eder, çobanı bulur.
Çobanın evinde üç gün misafir kalır. Âbid, gece ibadet
ederken çoban uyur. Âbid, çobana der ki:
- Senin ibadetin bu kadar mı?
- Evet bu kadar.
- İyi düşün, başka hasletin yok mu?
- - Benim ibadetlerim bu kadardır. Fakat benim
küçük bir özelliğim var. Darlıkta, sıkıntıda olsam hâlimden razı olur hiç
kimseye şikâyette bulunmam, sabrederim, hatta bu hâlimden kurtulmayı
da istemem. Hasta olsam, yine hâlimden memnun olurum.
Âbid, elini başına koyarak der ki:
- Buna mı küçük özellik diyorsun? Her
babayiğit bu haslete sahip olamaz.
