“İşte Allah korkusu budur!"
22/04/2025 Salı Köşe yazarı A.U
Ebû Abdullah Merrâkuşî hazretleri “rahmetullahi aleyh” evliyânın
büyüklerindendir...
Kahire'de vefât etti...
O devirde iki kişi kavgaya tutuşmuştu. Ancak biri
güçlü kuvvetli, diğeri ise zayıftı.
Güçlü olan, vurup yere yatırdı zayıfı.
Ve belinden bıçağı çıkardı. Tam adama saplamak
üzereydi ki, bu zât gördü onu ileriden.
Ve koştu hemen.
Kulağına bir şeyler fısıldadı.
İşte ne olduysa o anda oldu…
Eli ayağı kesildi adamın.
Rengi kaçtı.
Elindeki “bıçak” yere düştü...
Kendi de yıkıldı bir tarafa!
İnsanlar koşup geldiklerinde, zor nefes alıyordu!
Sordular ki:
“Hayrola, niçin düştün?”
Yüzü kireç gibiydi.
Ve tâkati yoktu konuşmaya.
Gözleriyle bu zâtı işâret edip;
“İşte şu giden ihtiyar" diyebildi
ancak.
Kimse bir şey anlamamıştı.
“Ne oldu, anlatsana” dediler.
Güçlükle mırıldandı:
“O ihtiyar, kulağıma eğilip; 'Senin bu yaptığını
Allah görüyor' dedi. Sonrasını hâtırlamıyorum.”
İnsanlar birbirlerine;
“İşte Allah korkusu budur" diyorlardı.
O da kalkıp koştu bu velî zâtın arkasından.
Elini öpüp “talebesi” olmakla
şereflendi...
