Altın nasihatler...
22/06/2022 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
"Yâ Ali! Altı yüz bin koyun mu istersin, yahut altı yüz bin altın mı veyahut altı yüz bin nasihat mi istersin?.."
İbrahim bin Edhem hazretleri
evliyanın büyüklerindendir. 12 asır önce vefat etmiş olmasına rağmen, hâlâ
unutulmadı. Hikmetli ve güzel sözleri, örnek hâlleri insanların takdirini ve
hayranlığını kazandı. Bir gün bu mübarek zâtı ziyarete gelip, kendilerinden nasihat
istediler. O da onlara şu altın nasihatleri yaptı:
1-İnsanlar, dünya
işleri ile meşgul olurlarken, siz ahiret işleri ile meşgul olunuz! Gayeniz
dünya olmasın! Gayesi dünya olanların ibadetleri çok olsa da sevabı azdır. Veya hiç
yoktur.
2-Kalbinde dünya
sevgisi olanın ibadetleri ihlaslı olmaz! İçindeki riya, kibir, ucub ve hased
gibi kötü şeylerden uzaklaşamaz. Bunlar da ibadetlerini geçersiz kılar.
3- İnsanlar, dış
taraflarını güzelleştirmek için çaba harcarlarken, siz içinizle
uğraşınız! Önemli olan kalbin temizliğidir. Böyle temiz kalblere Rabbimizin sevgisi
dolar. Bir kap boşaltılınca içine hemen hava dolduğu gibi...
4- İnsanlar,
kasırlarını (evlerini) mamur etmeye çalışırlarken, siz kabrinizi mamur etmeye
bakın! Dünya evlerinde kalma müddeti, kabirdekine nazaran çok kısadır.
Bir gün bile, bu dünya evlerinde kalabileceğimiz belli değilken; dünyadaki
evimize bu kadar önem veriyoruz. Kıyamete kadar içinde kalmaya mecbur olduğumuz
kabrimizi ihmal ediyoruz.
5-İnsanların çoğu
başkalarının ayıplarını araştırırlar, siz kendi ayıplarınızla meşgul
olun! Başkalarının kusurlarını araştırmak, çok büyük günahtır. Aynı zamanda
içinde kul hakkı da vardır. Kıyamet günü sevaplarımızın elimizden alınmasına
sebep olabilir...
6- İnsanların
çoğu insanların takdirini kazanmaya çalışırlar. İnsanların rızası onlar için en
kıymetli şeydir. Siz Rabbinizin rızasını kazanmaya çalışınız! Bütün
kâinatı yoktan var eden, dilediği anda da yok etmeye muktedir olan Rabbimizin
rızasını elde edebilirsek en büyük nimete kavuşmuş oluruz. Bundan da büyük
bahtiyarlık olmaz!..
İslâm âlimlerinin
büyüklerinden Ahmed-i Nâmıkî Câmî hazretlerinin, (Miftâh-ün-necât) isimli
kıymetli eserinde buyuruyor ki:
Sevgili
Peygamberimiz, hazret-i Ali’ye buyurdu ki: (Yâ Ali! Altı yüz bin
koyun mu istersin, yahut altı yüz bin altın mı veyahut altı yüz bin nasihat
mi istersin?)
Hazret-i Ali dedi
ki: “Altı yüz bin nasihat isterim.” Peygamber efendimiz de Ona
buyurdular ki:
(Ya Ali! Şu altı nasihate uyarsan, altı yüz bin nasihate uymuş olursun: 1- Herkes nâfilelerle meşgûl olurken, sen farzları îfa et! 2- Herkes dünya ile meşgûl olurken, sen Allahü teâlâyı hatırla! 3- Herkes, birbirinin ayıbını araştırırken, sen kendi ayıplarını ara. Kendi ayıplarınla meşgûl ol! 4- Herkes, dünyayı imâr ederken, sen dînini imâr et, ziynetlendir. 5- Herkes halka yaklaşmak için vâsıta ararken, halkın rızâsını gözetirken, sen Hakk'ın rızasını gözet. Allahü teâlâya yaklaştırıcı sebep ve vâsıtaları ara! 6- Herkes, çok amel işlerken, sen amelinin çok olmasına değil, ihlâslı olmasına dikkat et.)