Dilin tehlikesinden ancak susan kurtulur
22/06/2022 Çarşamba Köşe yazarı V.T
Hadîs-i şerîfte
buyuruldu ki: "Allahü teâlâya ve âhiret gününe inanan ya hayır
söylesin yâhut sussun!"
Raûfî Ahmed Efendi
Halvetiyye yolunun büyüklerinden olup seyyiddir. 1653 (H.1063) senesinde
İstanbul'da doğdu. Asrının büyük âlimlerinden aklî ve naklî ilimleri öğrendi.
İlim tahsîlini tamamladıktan sonra, Müderrisliğe tâyin edildi. Bu sırada
Halvetiyye şeyhi Ali Efendi ile karşılaşıp, ona talebe oldu. İcazet verilip,
Doğancılar'da Koca Sinan Paşa Câmii yakınında bulunan evinde talebe
yetiştirmeye başladı. Sultan Üçüncü Osman kendisini sık sık ziyâret edip
duâsını alırdı. 1757 (H.1171) senesinde Üsküdar'da vefât etti. Sohbetlerinde
buyurdu ki:
Câbir radıyallahü anhın bildirdiği hadîs-i şerîfte buyruldu ki: "Zikrin en
fazîletlisi lâ ilâhe illallahdır." Bâzı âlimler, en fazîletli zikrin Lâ
ilâhe illallah olduğunu gösteren Kur'ân-ı kerîmden yetmiş âyet-i kerîme
bildirdiler. Çünkü bu mübârek sözde Allahü teâlânın birliği, ilâhlığın Allahü
teâlâya mahsus olduğu, O'ndan başkasının ilâh olamayacağı isbat edilmektedir.
Îmân, bunun mânâsına inanmakla olur. Bu husûsiyetler, başka kelimelerde ve
başka zikirlerde yoktur. Ebü'l-Fadl Cevherî şöyle bildirir:
-Cennet ehli Cennet'e
girdiklerinde, Cennet nehirlerinin, ağaçlarının ve Cennet içindeki şeylerin
hepsinin, lâ ilâhe illallah dediklerini işitirler. Onların bâzısı bâzısına, bu
kelimeden biz dünyâda iken gâfildik, derler.
Mûsâ aleyhisselâm;
"Yâ Rabbî! Bana bir kelime öğret ki, seni onunla anayım, yâhut onunla sana
duâ edeyim" dedi. Allahü teâlâ; "Ey Mûsâ! Lâ ilâhe illallah de"
buyurdu. Mûsâ aleyhisselâm; "Yâ Rabbî! Bu kelimeyi bütün kulların
söylüyor. Ben bana mahsus bir şey istiyorum" dedi. Allahü teâlâ; "Ey
Mûsâ! Yedi kat gökler, yedi kat yerler, bir kefeye konsa, lâ ilâhe illallah
mübârek sözü bir kefeye konsa bu daha ağır gelir" buyurdu.
“Peygamber efendimiz buyurdu ki: "Susmak hikmettir. Onu yapan azdır.
Hikmet insanı cehâletten ve sefâhatten koruyan faydalı bir şeydir."
İmâm-ı Gazâlî
hazretleri; "Susmaya yapış. Zarûret mikdârı hâriç" buyurdu. Hazreti
Ebû Bekir kendisini konuşmaktan menetmesi için ağzına taş koyardı...
Dilin tehlikesi
büyüktür. Âfeti çoktur. Susmakla bunlardan kurtulunur. Denilmiştir ki:
"Dilin kendisi küçüktür. Fakat yaptığı cürmü büyüktür ve çoktur."
Lokman Hakîm oğluna
dedi ki: "Konuşmak gümüş ise susmak altındır."
Hadîs-i şerîfte; "Allahü teâlâya ve âhiret gününe inanan ya hayır söylesin yâhut sussun" buyuruldu.