İslamiyeti yok etmek isteyenler
22/06/2024 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü
Sual: Zamanımızda İslamiyetin yok edilmesine, elden çıkmasına sebep olanlar, nasıl bir yol takip etmektedirler?
Cevap: İslamiyetin yok
edilmesine, elden çıkmasına sebep olanlar iki kısma ayrılmaktadır:
Birincileri, düşmanlıklarını açıklayan kâfirler olup,
bunlar bütün silahlı kuvvetleri, propaganda vasıtaları ve siyasi oyunları ile,
İslamiyeti yıkmaya uğraşıyorlar. Müslümanlar, bunları biliyor ve onlardan üstün
olmaya çalışıyor.
İkinci kısımda bulunanlar ise, kendilerine Müslüman
ismini ve süsünü verip, din adamı tanıttırıp, Müslümanlığı, kendi akılları ile,
keyiflerine ve şehvetlerine uygun bir şekle çevirmeye uğraşıyor, Müslümanlık
ismi altında, yeni, uydurma bir din kurmak istiyorlar. Hile ve yalanları ile,
sözlerini isbat etmeye, yaldızlı, yaltakcı yazılarla, Müslümanları aldatmaya
çalışıyorlar. Müslümanların çoğu bunları, bazı sözlerinden ve İslamiyeti yıkıcı
davranışlarından seziyor ise de, çok kurnaz idare edildikleri için, birçok
sözleri revaç bulup, Müslümanlar arasında yerleşiyor. İslamiyeti, istedikleri,
planladıkları şekle çevirmeye çalışıyorlar.
Bazıları da; “Bu asırda yaşayabilmemiz için, milletçe,
topluca batılılaşmalıyız” diyor. Bu sözün iki manası vardır:
Birincisi, Batılıların fende, tecrübede, sanatta, imar
ve refah vasıtalarında bulduklarını öğrenmek, yapmak, bunlardan istifadeye
çalışmaktır ki, bunu İslamiyet, zaten emretmektedir. Fen bilgilerini öğrenmenin
farz-ı kifaye olduğu, kitaplarda bildirilmiştir. Resulullah efendimiz, bir
hadis-i şerifte;
(Hikmet yani fen ve sanat, müminin kaybettiği malıdır.
Nerede bulursa alsın!) buyurdu. Fakat bu, Batıya uymak
değil, ilmi, fenni onlarda bile arayıp almak ve onların üstünde olmaya
çalışmaktır.
İkinci manada Batılılaşmak ise, ecdadımızın doğru ve
mukaddes yolunu bırakıp, Batının bütün âdetlerini, ahlaksızlıklarını ve
hepsinden daha acı olarak, dinsizliklerini ve putlarını alıp, camileri kilise
şekline sokmak, Müslümanlığa gericilik dini, Kur’ân-ı kerime çöl kanunu, puta
tapmaya, modern ve medeni din demek ve İslamiyeti bırakıp, Hıristiyanlığa
dönmeye, 'Dinde reform' ismini vermektir.
Bu millet, ne bugün, ne de, onların
ümitle bekledikleri günlerde, bu manada asla Garblılaşmayacak ve dinsiz
olmayacaktır.