En lüzumlu ve en faydalı ilim nedir?
22/08/2020 Cumartesi Köşe yazarı A.D
"Bir kimse, ne kadar ilim sahibi olursa olsun, bildiğine göre hareket
etmezse, ilminin faydası olmaz..."
Senelerce hizmet edip, kendisinden ilim öğrenen bir talebesi;
Hüccet-ül-İslâm İmam-ı Gazalî hazretlerine şöyle bir mektup yazdı:
-Efendim, senelerce zahmet çekip, çok şey öğrendim. Bu kadar çok ilimden,
bana en lüzumlu ve faydalısı acaba hangisidir? Ahirette imdadıma yetişecek,
mezarda, dünya dostlarım beni yalnız bırakıp gittikleri zaman, bana arkadaş
olacak, mezardan kalkınca, ananın evladından, kardeşin kardeşinden, dünyadaki
dostların birbirlerinden kaçıp, herkesin başının çaresini aradığı vakit, beni
kurtaracak olan acaba hangisidir? Bilsem de onlara yapışsam. Dünyada, ahirette
faydası olmayan, acaba hangileridir? Bilsem de bunlardan da uzaklaşsam. Çünkü,
Peygamber Efendimiz (sallallahü alayhi ve sellem) "Faydasız ilmi
öğrenmekten ve Allahü teâlâdan korkmayan kalpten ve dünyaya doymayan nefisten
ve Allah için ağlamayan gözden ve kabule layık olmayan duâdan Allahü teâlâ bizi
korusun" buyurmuştur...
İmam-ı Gazalî hazretleri, talebesine şu cevabı yazıp gönderdi:
-Ey sevgili oğlum ve sadık dostum! Bütün nasihatler, Peygamberimiz Muhammed
aleyhisselamdan alınmıştır. Ondan gelmeyen nasihatler faydasızdır.
Peygamberimizin dünyaya yayılan nasihatlerinden biri şudur:
"Allahü teâlânın, bir kuluna rahmet etmeyeceğine, ona gazap ve azap
edeceğine alamet, dünyaya ve ahirete faydası dokunmayan şeylerle meşgul olması,
zamanlarını lüzumsuz şeylerle geçirmesidir. Bir kimsenin ömründen bir saati, Allahü
teâlânın beğenmediği bir şeyde geçerse, ne kadar çok pişman olsa, üzülse
yeridir. Bir kimse kırk yaşını geçtiği hâlde, onun hayırlı işleri, yani
sevapları, kötü işlerinden, yani günahlarından ziyade olmadı ise, cehenneme
hazırlansın!"
Bu hadis-i şerifin manasını iyi anlayanlara, bu nasihat yetişir. İyi bil
ki, amelsiz ilim, insanı kurtaramaz. Bunu sana bir misal ile anlatayım:
Bir kimse, dağda bir arslana rastlasa, yanında tüfeği ve kılıcı bulunsa ve
bunları kullanmasını iyi bilse ve ne kadar cesur olursa olsun, bu aletleri
kullanmadıkça, arslandan kurtulabilir mi? Sen de bilirsin ki, kurtulamaz.
İşte bunun gibi, bir kimse, ne kadar ilim sahibi olursa olsun, bildiğine göre
hareket etmezse, ilminin faydası olmaz...
İyi bil ki, çalışmayınca, din yolunda yürümedikçe sevap kazanamazsın! Yapılan her işin, ibadetin de dine uygun olması lazımdır. Peygamber efendimiz bunun için, eskiden kalma ilimleri ve âdetleri neshetti, değiştirdi. O hâlde, İslâmiyetin müsaadesi olmadan, ağzını açmamak lazımdır. İslâmiyette yeri olmayan sözler ve ilimler ve şehvet ile karışmış gafil kalp, şekavet ve felaket alametleridir...