İyi bir Müslüman kalb kırmaz...
22/08/2021 Pazar Köşe yazarı S.K
Hadis-i şerifte
buyruldu ki: "Bir Müslümanın kalbini kırmak, haksız olarak incitmek,
Kâbe’yi 70 kere yıkmaktan daha günahtır."
İslam âlimleri
buyuruyorlar ki:
“Bütün mahlûklar
içinde Allahü teâlâya en yakın olan, insanın kalbidir. Onun için insanların
kalbini kırmaktan, çok sakınmak lazımdır. İster salih insan olsun ister
günahkâr olsun, hattâ kâfir olsun, kalbini kırmaktan sakınmak lazımdır. Allahü
teâlâyı en ziyade inciten küfürden sonra, kalb kırmak gibi büyük günah yoktur.
İnsanların hepsi Allah’ın kuludur. Herhangi bir insanın emrindeki hizmetçisini
incitmek, onun efendisini üzdüğü gibi, insanları incitmek, kalplerini kırmak da
insanların sahibi olan Allahü teâlâyı incitir.
Hadis-i şerifte
buyruldu ki; (Bir Müslümanın kalbini kırmak, haksız olarak
incitmek, Kâbe’yi 70 kere yıkmaktan daha günahtır.) [Rıyad-un-nasihin]
Bir müminin kalbi
incindiği zaman, kırıldığı zaman, Arş titrer. Müminin kalbi öyle kıymetli.
Katiyen emirli hâlde
konuşmayın, katiyen münakaşa etmeyin. Münakaşa dostla dostluğu giderir,
düşmanla düşmanlığı artırır. Kalb kırmak, ekseri bu münakaşalardan sonra olur.
İyi bir Müslüman
olmak, yalnız namaz, oruç ve geceleri ibadet yapmak değildir. Bunlar, herkesin
yapacağı kulluk vazifeleridir. İyi bir Müslüman kalb kırmaz.
Dost düşman herkesi
güler yüz ve tatlı dil ile karşılamalı. Asık çehreli olmamalı,
gülümsemeli.
Muhammed Sâlim
hazretlerine, "Bir kimsenin Allahü teâlânın sevgisine kavuşmuş salih bir
kimse olduğu nasıl anlaşılır?" dediklerinde, "Tatlı dili, güzel
ahlâkı, güler yüzü ve cömertliği ve münakaşa etmemesi ve özürleri kabul etmesi
ve herkese merhamet etmesi ile anlaşılır" buyurdu.
Abdülhakîm Efendi
hazretlerine sormuşlar. “Bu zamanda Allahü teâlânın sevgisine kavuşmuş salih
bir kimse var mı?" diye. Buyurmuş ki: “Bu zamanda namazını kılan,
İslamiyet’e uyan, tatlı dilli, güler yüzlü olan kimse böyle salih bir
kimsedir.”
Emr-i maruf yaparken,
dinimizin bir emrini anlatırken de güzellikle yapmalı, kızarak, kalp kırarak
yapmamalı, burası mühim. Dinimizin bir emrini anlatırken, o konuyu çok
iyi bilmek gerekir. Yanlış anlatmanın mesuliyeti ve vebali vardır. Onun için en
güzeli, bir kimseye doğru, güvenilir bir kitabı verip, onu kitapla baş
başa bırakmaktır.
Kalb kırmak çok günah
olduğu gibi, o kalbi yapmak yani gönül almak da büyük sevaptır.
Kızdığı zaman, gücü,
kuvveti olduğu hâlde, hiç kötülük yapmamak, intikam almamak çok kıymetlidir.
Kızdığı zaman kötülük yapmamak çok zor, kolay değil tabi.
Hadis-i şerifte
buyuruldu ki:
"Kızdığı zaman, öfkesini yenerek yumuşak davranan kimseyi Allahü teala sever.) [İsfehani]