İftira etmek büyük günahtır!
22/09/2021 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
Müslümanlara suizan,
zulmetmek, mallarını gasbetmek gibi ve haset, iftira ve yalan söylemek ve
gıybet etmek gibi haramdır.
Dilimizin âfetleri
-12-
Dil ile işlediğimiz
günahların biri de, insanlara iftira atmaktır. İmam-ı Rabbani hazretleri
buyuruyor ki: Yalan söylemek ve iftira etmek haramdır, sakınmak lazımdır. Bu
iki fenalık, her dinde de haram idi. Cezaları çok ağırdır. [C.3, m.34] İftira
büyük günahtır ve çok fenadır. Bunda yalan söylemek de vardır ki, yalan, her
dinde haramdır. İftirada bir mümini incitmek de vardır ki, bu da, başkaca
haramdır. Bunlardan başka, iftira etmek, yeryüzünde fesat çıkarmaya, ortalığı
karıştırmaya sebep olur ki, bu da haramdır. [C.3, m.41] Müslümanlara
suizan, zulmetmek, mallarını gasbetmek gibi ve haset, iftira ve yalan söylemek
ve gıybet etmek gibi haramdır. [Hadika]
Hadis-i şeriflerde
buyuruldu ki:
(Bir kimse, bir mümin
hakkında olmayan bir şey söylerse, iftiraya uğrayan kimse, onu affedinceye
kadar, Allahü teâlâ onu Cehenneme sokar.) [Ebu Davud]
(Bir müminde her
haslet bulunabilir. Ancak hıyanet ve yalan bulunamaz.) [İbni Ebi Şeybe]
En çok düşmanı olan
Allahü teâlâdır! Bir gün Mûsa aleyhisselam, insanların konuşmalarından
bıkmış, (Ya Rabbi, n'olur bu insanlar benim hakkımda konuşmasın) diye
dua etmiş. Allahü teâlâ buyurmuş ki: (Ya Musa, senin istediğin o şeyi
ben, kendim için bile yapmadım. Görmüyor musun, duymuyor musun, Benim hakkımda
neler konuşuyorlar!)
Peygamber Efendimiz
Allah’ın habîbi, sevgilisi idi, âlemlere rahmet idi. İnsanları Cennete davet
için, Cehennemden sakındırmak için en acı sıkıntıları çekti. Ona akla hayale
gelmeyecek iftiraları yaptılar, -hâşâ- sihirbaz dediler, mecnûn dediler, şâir
dediler, hanımı Âişe validemize iftira ettiler, çok eziyet ettiler, yollarına
dikenler döşediler. Allah’ın Habîbi ile savaştılar. Hâlbuki O rahmet-i ilâhî
idi, insanlar yanmasın diye âdeta çırpınıyordu. (Bilmiyorlar,
bilselerdi yapmazlardı) buyuruyordu.
Kur'ân-ı kerimde de
mealen buyuruluyor ki: (Yalan söyleyenler, iftira edenler, ancak
Allah’ın âyetlerine inanmayanlardır. İşte onlar, yalancıların tâ kendileridir.) [Nahl
105]
İkinci binin
müceddidi, hadis-i şerifle müjdelenen İmam-ı Rabbani hazretlerine yaptıkları
eziyet ve iftiraların yanı sıra ne dediler biliyor musunuz? “Serhend cahili”
dediler, bu isimle de yazılar yazıp dağıttılar.
Resulullahın
vârislerinin istisnasız hepsi de aynı eziyet ve sıkıntılarla karşılaşmışlar,
çeşitli iftiralara maruz kalmışlardır. Hatta ibn-i Âbidin hazretleri, hocası
Mevlâna Halid-i Bağdadi hazretlerine yapılan iftiralara dayanamayıp,
iftiracılara ve onlara inananlara bir reddiye risalesi yazdı. Bu risaleye
de (Sell-ül-Hüsâmü'l-Hindi li-Nusret-i Mevlâna Şeyh Halid Nakşibendi)
ismini verdi.
İmam-ı Gazali
hazretleri de iftiralara maruz kalan büyüklerdendir. Felsefeciler ve bid’at
ehli olanlar hâlâ bu büyük imama iftiralarına devam etmektedirler.
Kim Muhammed aleyhisselama çok benzerse o derece, bu sıkıntılar, bu iftiralar başına gelir. Bunlar, bu yolun şanındandır.