Alay etmek ve kötü lakap takmak günahtır
22/12/2021 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
İnsanları beğenmediği,
üzüleceği lakaplarla çağırmak günahtır. Böyle bir lakapla arkasından konuşmak
da gıybettir, haramdır.
Dilimizin âfetleri
-24-
İnsanlarda bulunan
kötü huylardan biri de, insanlarla alay etmek ve onları kötü lakaplarla
çağırmaktır. Alay etmek; söz, yazı, işaret veya çeşitli davranışlarla bir
kişinin ayıp ve eksikliklerini ortaya çıkarmak, onunla eğlenmek demektir. Lakap
ise, birini yermek, alay etmek veya övmek, takdir etmek için kullanılır.
İnsanları beğenmediği, üzüleceği lakaplarla çağırmak günahtır. Böyle bir
lakapla arkasından konuşmak da gıybettir, haramdır. Demek ki, bir kimsenin
üzüleceği bir lakapla yüzüne karşı da, arkasından da konuşmak yanlıştır.
Hadîs-i şerîfte, (Bir kimseyi, sevmediği bir lakapla çağırana, melekler
lânet eder) buyuruldu. [İbn-i Sünni]
Bir kimse, bir kusuru
ile meşhur olup da, o lakap ile onu çağırınca üzülmezse, bu lakap ile onu
çağırmak veya ondan bahsetmek de günah olmaz. İnsanlarla alay eden ve onları
kötü lakapla çağıran kalp incitir, gönül yıkar. Dinimizde inkârdan sonra
en büyük günah, kalp kırmaktır.
Kendisi ile alay
edilen, haysiyet ve şerefleri ile oynanan kimseler, bunu kolay kolay
unutmazlar. Böylece insanlar arasında düşmanlıklar, dargınlıklar ortaya çıkar.
Toplumun huzuru bozulur. Nitekim Allahü teâlâ, Hucurât sûresi 11. âyet-i
kerimesinde meâlen, (Ey îman edenler! Bir kısım erkekler, diğer
erkeklerle alay etmesin. Olur ki alay edilenler kendilerinden daha hayırlı
bulunurlar. Birtakım kadınlar da diğer kadınlarla eğlenmesin. Olur ki, eğlenceye
alınanlar, kendilerinden daha hayırlı olurlar. Hem birbirinizi ayıplamayın ve
kötü lâkaplarla atışmayın. İmandan sonra fâsıklarla isimlenmek ne kötü isimdir.
Kim, [Allah’ın yasak ettiği şeylerden] tevbe etmezse,
işte onlar kendilerine zulmedenlerdir!) buyurarak başkaları ile alay
etmeyi yasaklamıştır. Peygamber Efendimiz de Selmân-ı Fârisî hazretlerine (Hiç
kimse ile alay etme!) buyurarak başkaları ile alay edilmemesini emir
buyurmuştur.
Hadîs-i şerîfte de
buyuruldu ki: (İnsanlarla alay edene, Cennetten bir kapı açılır, “haydi
gir” denir. O da, telaşla gelir, fakat kapı hemen kapanır. Sonra başka bir kapı
açılır. O yine üzgün olarak kapıya gider. Kapı yine kapanır. Bu durum,
defalarca tekrar eder, artık, gel denildiği hâlde, gidemez.) [Ebû
Dâvud]
Alay etmek ile latîfeyi, şakayı birbirleriyle karıştırmamalıdır. Şaka, karşısındakinin incinmediği, belki memnun olduğu sözdür. Alay, onun aksi olup çirkindir, yasaktır. Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Kendisi için istemediğini, din kardeşi için de istemez. Başkaları ile alay etmek, onlara kötü lakaplar takmak yerine, onların kusurlarını düzeltmek, ayıplarını örtmek lâzımdır. Alay ve kırıcı sözlerle kin ve düşmanlık tohumları ekilir...