Hased eden Rabbine isyan etmiş olur!..
22/12/2022 Perşembe Köşe yazarı S.A
Hased eden kâmil bir Müslüman
olamaz. Mümin müminin kardeşidir. Kardeş kardeşe kötülük düşünemez. Yaparsa,
şeytanın yaptığını yapar, ona arkadaş olur...
Hased yani çekememezlik büyük günahtır. Çünkü bu kötü
huy, başkasının sahip olduğu nimetlerin elinden alınmasını temenni
etmektir.
Dünyada huzur içinde yaşayabilmemiz için bilmemiz gerekenleri
yaratıcımız bize bildirmiş. Bilmemiz uygun olmayanları da bize
bildirmemiştir. Hased etmek de bunlardan biridir. Bizim hakkımızda
başkalarının düşündüklerini bilebilseydik, hepimiz yaka paça olurduk. Nimete
kavuşup da kıskanılmayan insan sayısı çok azdır...
Hased etmenin zararları pek çoktur... Hased eden Rabbine
isyan eder, O'nun emirlerine karşı gelir. Çünkü hasedi haram
kılmıştır... Hayırlarını yakar veya hased edenin defterine yazılmasına
sebep olur... Hased eden kâmil bir Müslüman olamaz. Mümin müminin
kardeşidir. Kardeş kardeşe kötülük düşünemez. Yaparsa, şeytanın yaptığını
yapar, ona arkadaş olur... Rabbinin yaptıklarına itiraz eder, beğenmez.
Hased ettiği şahsa bir belâ gelirse sevinir ve Rabbim beni seviyormuş diye
memnun olur... Hased eden dünyada ve ahirette sıkıntılara uğrar; dünyada
hased ettiği kişinin nimetleri arttıkça üzülür. Ahirette ise sevapları onun
terazisinden alınır, sevmediği, kıskandığı insana verilir. Sevapları biterse
hased edilenin günahları alınır, hased edenin günahlarına ilave edilir...
Hased etmekle insan bu kadar sıkıntılara, felaketlere maruz
kalırken, hased edilenin hiçbir zararı olmaz. Bilakis iki dünyada da kârlıdır.
Dünyada kârlıdır; çünkü kendisini sevmeyen, ona kötülük düşünen
kişi devamlı azâb içindedir. Cezası dünyada başlar. Hased edilenin ise
kıskanıldığı için nimetlerinde bir azalma da olmaz...
Akıllı kimse, hiçbir tadı olmayan, hiçbir yararı olmayan, büyük
sıkıntılara sebep olabilecek hased hastalığından kendini kurtarır.
Bir gün Sevgili Peygamberimiz aleyhisselâm, Eshab-ı kiramına
sorar:
-Müflis
kime derler?
Cevap olarak derler ki:
-Biz müflis (iflas etmiş) o kişiye deriz ki; elindeki,
avucundaki malına sahip olamamış, hepsini yitirmiş ve zenginken fakirleşmiştir.
Bunun üzerine fahr-i kâinat efendimiz şöyle
buyurdu:
-Benim ümmetimden gerçek müflis odur ki; kıyamet günü birçok hayırlarla gelir. Namaz kılmış, oruç tutmuş, zekât vermiş, hacca gitmiş, sadaka vermiş, fakat birini dövmüş, birini sövmüş, birini gıybet etmiş, birinin kanını akıtmış, birine hased etmiş, birinin malını yemiş. Hak sahipleri başına üşüşür, sevaplarını alırlar. Sevapları biter, hak sahipleri hâlâ varsa, bu defa onların günahı alınır, onun günahına ilâve edilir.