"Bana nasîhat edin efendim!"
22/12/2024 Pazar Köşe yazarı A.U
Tâbiîn-i kirâmdan ve evliyânın büyüklerinden olan Câfer-i Sâdık hazretleri,
Medîne’de dünyâya geldi.
Kabr-i şerîfi de ordadır.
Cennet-ül Bakî kabristanında.
Câfer-i Sâdık hazretlerinin dedesinin dedesi Server-i
kâinattır. (Aleyhissalâtü vesselâm.)
● ● ●
Dâvud-i Tâî hazretleri, bir sabah Câfer-i
Sâdık hazretlerinin yanına geldi.
Ve hürmet gösterip;
"Ey Câfer! Sen Resûlullah’ın torunusun. Bana
nasîhat et de kalbim huzur bulsun" dedi.
Hazret-i Câfer ona cevâben;
"Sen zâhid birisin, benim
nasîhatime ihtiyâcın olmaz zannediyorum?" dedi.
Dâvud-i Tâî;
"Hayır, ihtiyâcım var. Çünkü sen, Resûlullah
Efendimizin evlâdısın. Bunun için her kişi senin
nasîhatine muhtaçtır" dedi.
Ve cevap bekledi.
Hazret-i Câfer;
"Ey Dâvud! Bu iş, soy işi değildir. Ceddim
Resûl-i ekrem, mahşerde bana ‘Ey oğlum! Niçin bana tam uymadın?’ buyurursa,
ben ne yaparım?" dedi.
Dâvud-i Tâî ağladı!
Ve kendi kendine;
"Yâ Rabbî! O
Câfer-i Sâdık ki, Resûlün torunu, ilim ve mârifette cihanda bir tektir.
Sözleri, yaşayışı bizlere senettir. Buna rağmen o böyle korkarsa, yarın mahşer
günü Dâvud'un hâli nice olur?" diyordu yaşlı
gözlerle!