"Askere pilav yap!.."
23/02/2024 Cuma Köşe yazarı A.U
Osmânlı Sultânı Dördüncü Murâd Hân, Bağdat seferine giderken Misâlî
Baba'nın bulunduğu köyün yakınında bir yerde ordusunu istirahate çekmişti.
Bu sırada çevreyi dolaşan Sultân, Misâlî Baba’nın köyüne uğradı.
Bir “Kulübe” gördü.
Gidip kapısını çaldı.
Kapı hemen açıldı.
Ve Sultânı, nûr yüzlü bir mübârek zât karşılayıp tebessüm ederek içeri
aldı.
Onun, velîlerden olduğunu fark eden Sultân, hürmetle huzûrunda oturup bir
müddet sohbetini dinledi.
Duâsını da aldı.
Ve ayrılıp gitti.
Ancak Misâlî Baba, Sultâna birkaç avuç “Bulgur” ve bir
torba da “Saman” verdi.
Sultân “Bunlar nedir?” deyince;
“Bulgur ordun için, saman da atların için” dedi.
Sultân bunları aldı.
Ordusuna döndü.
Aşçıbaşını çağırıp;
“Bu bulgurla askere pilav yap!” diye emretti.
Bulgur “Pilav” olurken gitgide artıp o kadar çoğaldı ki,
kazanlar dolusu olup bütün orduyu doyurdu.
Saman da atlara yetti.
Sultân, Misâlî Baba'nın bu kerâmeti üzerine yine huzûruna gitti.
Ona bâzı hediyeler verdi.
Misâlî Baba, Sultânın hediyesine karşılık, elini koynuna sokup yeni açılmış
bir “Gül” çıkardı.
Sultâna verdi.
Ama gül mevsimi değildi.
Sultân bunu da gördü.
Misâlî Baba’nın duâsını aldı, elini öptü ve ayrıldı. Misâlî Baba'nın duâsı
bereketiyle tarihte benzeri az görülen bir zafer kazandı...