"Duâdaki tesir, kudret silâhlarda yoktur!.."
23/06/2024 Pazar Köşe yazarı V.T
Duâ ordusu görünüşte zayıf, âciz olsa da, gazâ ordusundan daha kuvvetlidir.
Muhammed Seyfeddîn Fârûkî hazretleri Silsile-i aliyye
adı verilen âlim ve velîlerin yirmi beşincisidir. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin
torunu ve Urvetü'l-Vüskâ Muhammed Ma'sûm-i Fârûkî hazretlerinin beşinci
oğludur. 1639 (H.1049) senesinde Hindistan'ın Serhend şehrinde doğdu. 1684 (H.1096)
senesinde aynı yerde vefât etti. Babası Muhammed Ma'sûm-i Fârûkî'nin teveccüh
ve sohbetleriyle, Nakşibendiyye yolunda ilerleyip, Sultân Evrengzîb Âlemgîr
Hanın dînî terbiyesi için vazifelendirilip Delhi'ye gitti. Sultan Âlemgîr Han,
kendi isteğiyle ve samîmî olarak ona talebe oldu. Sultana yazdığı bir mektupta
şöyle buyurdu:
Yardım iki kısımdır: Birinci kısmı, görünen sebeplere
bağlı kılmışlardır. Bu ise yardımın sûreti, zâhiri ve bedeni gibidir. Zaferin
maddî sebebini ve zâhirini teşkil eden sebep, muhârebe meydanlarında harb eden
gazâ ordularıdır. İkinci kısım ise, yardımın mânevî kısmını ve rûhunu teşkil
eden, gözle görülmeyen duâ ordularıdır. Mânevî ordular, maddî ordulardan daha
kıymetlidir ve yardımın özü ve rûhudur. Yardımları, sebepleri, fethi ve zaferi
isteyip yaratan Allahü teâlâdır. Enfâl sûresi 10. âyet-i kerîmesinde meâlen;
"Yardım, yalnız Allahü teâlâdan
gelmektedir" buyurulmaktadır. Duâ ordusu, hakîkî
yardımı gönderen Allahü teâlâ ile yine O'nun yarattığı zâhirî sebep olan gazâ
ordusu arasında vâsıta ve delîldir. Ayrıca duâlar, kazâyı ve belâyı defeder.
Hep doğru söyleyici Peygamber efendimiz buyurdular ki:
"Kazâyı hiçbir şey geri çeviremez. Yalnız duâ
geri çevirebilir."
Duâdaki bu tesir bu kudret, silâhlarda aslâ yoktur.
Duâ ordusu görünüşte zayıf, âciz olsa da, gazâ ordusundan daha kuvvetlidir.
Aynı şekilde duâ ordusu rûh gibidir, gazâ ordusu da maddî beden gibidir. Gazâ
ordusunun duâ ordusuna sığınmasından başka çaresi yoktur. Çünkü, rûhsuz beden,
kuvvet alamaz, zaferler elde edemez. Nitekim sevgili Peygamberimiz, Muhâcirînin
fakirlerini vesîle ederek, Allahü teâlâya duâ ederlerdi. Her ne kadar bu fakîr,
duâ ordusundan sayılmaya lâyık değilsem de, yalnız ismim fakîr olduğu için
duâlarımın kabûl olma ihtimâlini düşünerek, dâimâ ümidliyim ve devamlı sizin
zaferiniz için duâ ediyorum. Hazırlandığınız Dekken Seferinde, Allahü teâlâ
sizlere gâlibiyet ve zaferler nasîb eylesin. Bekara sûresi 127. ayet-i
kerîmesinde meâlen;
"Yâ Rabbî! Sen
duâlarımızı işitirsin, arzularımızı bilirsin, duâlarımızı kabûl
eyle" buyurulmaktadır.
Vesselâm.