Peygamber Efendimizin vefâsı
23/09/2023 Cumartesi Köşe yazarı O.Ü
Sual: Yapılan iyilikleri
unutmayan kimselere vefâlı insan deniyor. Elbette bu güzel huy, Peygamberlerde
daha fazladır. Bu huy, Peygamber Efendimizde nasıldı?
Cevap: Peygamber
Efendimizde bütün güzel huyların hepsi toplanmıştı. Resulullah efendimiz cömert
idi. Cömertlikten de birçok güzel huylar meydana gelmektedir. Bunlardan birisi
de vefâdır. Vefâ, tanıdıklara, yakınlara, arkadaşlara geçim işlerinde yardımcı
olmaktır. Peygamber Efendimiz cömert oldukları gibi vefâ sahibi idiler.
Yakınlarını, tanıdıklarını gözetir, onlara verdikleri sözü yerine getirirdi.
Peygamber Efendimizin sözleri, yaşayışları, Onun yakınlarına,
tanıdıklarına velhasıl herkese karşı nasıl vefâ sahibi olduğunu açıkça
göstermekte ve İslam âlimlerinin kitapları, bu vefâ örnekleri ile doludur.
Onun, her güzel hâli gibi, vefâkârlığı da, ümmetine ve bütün insanlığa örnek
olmuştur. Bu hususta Enes bin Malik hazretleri şöyle anlatmaktadır:
“Resulullaha bir yerden herhangi bir hediye geldiği zaman
mutlaka hazret-i Hatice'yi hatırlar ve;
(O
hediyeyi falan kadına götürüp verin. Çünkü o, Hatice'nin arkadaşıydı. Onunla
iyi görüşür ve onu çok severdi) buyurarak, sevgili hanımı
hazret-i Hatice'nin hatırını gözetirdi. İşte bu sebepledir ki, hazret-i Aişe
validemiz, zaman zaman;
"Hazret-i Hatice'ye gıbta ettiğim gibi hiçbir kadına gıbta
etmedim. Çünkü Resulullah ondan çok bahsederdi. Ne zaman bir koyun
kesilse etinden mutlaka onun yakınlarına da gönderir, onun hatırını gözetirdi”
buyurmuştur.
Bir gün Habeşitstan meliki Necâşiden, mübarek huzuruna bir grup
elçi gelmişti. Onları çok iyi karşılayıp iltifatlarlarda bulundular. Yer
gösterip oturttuktan sonra o elçilere bizzat kendisi hizmet ederek ikramlarda
bulundu. Peygamber Efendimizin bu hâlini gören Eshab-ı kiramdan bazıları;
-Ya Resulallah; lütfen siz oturun, biz hizmet ederiz dedilerse
de, Sevgili Peygamberimiz onlara cevaben;
-Vaktiyle
onlar benim eshabıma Habeşistan'da çok iyi hizmet ettiler. Zira o zamanlar
eshabım yurtlarından hicret etmiş, onların ülkesine sığınmışlardı. O günlerde
onlar benim eshabıma sahip çıkıp çok iyi ev sahipliği yaptılar. İşte o
hizmetlerinin karşılığı olarak ben de şimdi onlara hizmet ediyor ve bu
hizmetimden büyük zevk duyuyorum, buyurdular.