Fakirlikten korkmak!
23/12/2021 Perşembe Köşe yazarı O.Ü
"Yeryüzündeki her
canlının rızkını, Allahü teâlâ, elbette gönderir."
Sual: Fakirlikten
korkmanın, uğursuzluğa inanmanın dinimizdeki yeri nedir?
Cevap: Konu ile alakalı
olarak İmâm-ı Gazâlî hazretleri Kimyâ-i se'âdet kitabında buyuruyor ki:
“Fakirlikten korkmak,
uğursuzluğa inanmak şeytandandır. Nitekim, sûre-i Bakaradaki 268. âyet-i
kerimede meâlen;
(Şeytan, muhtaç hâle
düşeceğinizi, size söz veriyor) buyuruldu.
Allahü teâlânın
merhametine güvenmek, yüksek marifettir. Ummadık yerlerden, düşünmedik
sebeplerle, bol rızık gönderdiği her zaman görülmektedir. Fakat, gizli
sebeplere de güvenmemeli, sebepleri yaratana sığınmalıdır...
Vaktiyle tevekkül eden
birisi, bir mescidde ibadet ederdi. Mescidin imamı, buna;
-Fakirsin, bir iş
tutsan iyi olur dedi. Bu da;
-Bir Yahudi komşum,
her gün bana lazım olan şeyleri gönderiyor deyince, imam;
-Öyle ise, sen işini
sağlama bağlamışsın, çalışmazsan zararı yok dedi. Bu da, imama;
-Öyle ise, sen de,
herkese imam olmaktan vazgeç ki, Yahudi'nin sözünü, Allahü teâlânın sözünden
üstün tutan, imam olmaya layık değildir dedi.
Başka bir mescid imamı
da, cemaatten birine;
-Nereden geçiniyorsun?
dedi, o da;
-Dur! Önce senin
arkanda kıldığım namazı yeniden kılayım dedi. Yani senin, Allahü teâlânın rızık
göndereceğine inancın yok. Namazın kabul olmaz, demek istedi.
Böyle, tam tevekkül
edenler, her zaman, hiç ummadıkları yerlerden rızıklanmış, sûre-i Hûddaki
6. âyet-i kerimenin;
(Yeryüzündeki her canlının
rızkını, Allahü teâlâ, elbette gönderir) meâline imanı
kuvvetlenmişlerdir.
Ebû Ya'kûb-i Basrî
hazretleri şöyle anlatır:
“Mekke-i mükerremede
on gün aç kaldım. Dayanamaz bir hâle geldim. Sokağa atılmış bir şalgam gördüm.
Almak istedim. İçimden, sanki bir ses: On gün sabrettin de, şimdi çürümüş bir
şalgamı mı yiyeceksin? dedi. Almadım. Mescid-i harâma girip oturdum. Biri
gelip, önüme, yağda yeni kızarmış ekmek, şeker ve badem koydu ve;
-Denizde idim, fırtına
çıktı. Kurtulursam, ilk gördüğüm fakire, bunları vermeyi adadım dedi. Her
birinden bir avuç aldım. Artanı, sana hediyem olsun dedim.
Demek ki; Allahü
teâlâ, bana rızık göndermek için, denizde fırtına çıkardı. Bu kimseyi kurtarıp,
adak ile bana gönderdi diyerek şükrettim. Sokakta rızık aradığıma pişmân
oldum.”
İmanı kuvvetlendirmek için, böyle olayları, hadiseleri okumak lazımdır.