Din ve devlet adamlarımızı masonlar nasıl bozdular?
24/01/2024 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
Yahûdilerin ihânetleri -13-
İslâmın en büyük düşmanı Yahûdilerle İngilizlerdir. Yahûdiler,
dinleri yok etmek için masonluğu kurdular. Bunların yalan ve hîlelerine asla
aldanmamalıdır...
Sağlık Bakanlığı Sosyal Hizmetler Akademisi öğretmenlerinden psikoloji
doktoru Mithat Enç bey, 1959 senesinde
Erzincan Askerî Lisesinde verdiği bir konferansında (Zekâ) ölçmenin
tarihçesi hakkında, özetle şöyle diyor: "Zekâ ölçmek, test
usûlünü kullanmak, ilk olarak Osmanlılarda başladı. Amerikan literatürlerinde
okuduğuma göre, Osmanlı orduları Viyana’ya kadar gelince, Avrupa devletleri çok
korktu. İslâmiyet Avrupa’ya yayılıyor, Hıristiyanlık yok oluyor diye şaşkına
döndüler. Osmanlı akınlarını durdurmak için çare aradılar. Çok uğraştılar. Bir
gece yarısı İstanbul’daki İngiliz sefiri şifre yolladı. Avrupa’ya müjde vermek
için sabahı bekleyemedi: Buldum, buldum. Osmanlıların zaferden zafere ulaşmalarının
sebebini ve bunları durdurma çaresini buldum, diyordu. Şöyle anlatıyordu:
Osmanlılar, aldıkları esirlere hiç kötülük yapmıyor, kardeş gibi davranıyorlar.
Hangi milletten, hangi dinden olursa olsun, küçük çocukların zekâlarını
ölçüyorlar. Keskin zekâlı çocukları seçerek, saraydaki (Enderun) denilen
mekteplerde, değerli öğretmenler tarafından okutuluyor, İslâm bilgileri, İslâm
ahlâkı, fen, kültür dersleri verilerek, kuvvetli, başarılı Müslüman olarak
yetiştiriliyorlar. Osmanlı ordularını zaferden zafere ulaştıran değerli
kumandanlar ve Sokullular, Köprülüler gibi seçkin siyâset ve idare adamları hep
böyle yetiştirilen keskin zekâlı çocuklardı. Osmanlı akınlarını durdurmak
için, bu Enderun mekteplerini ve bunların kolları olan medreseleri yıkmak,
Müslümanları ilimde, fende geri bırakmak lâzımdır." [Fâideli Bilgiler]
İngiliz sefirinin bu teklifi çok doğru görülerek Avrupa’da Anglo-sakson ve Paris
mason locaları çalışmaya başladılar. Müslümanları aldatmak,
medreselerden, mekteplerden ilim ve fen sahibi din adamları ve idareciler
yetiştirilmesini önlemek için plânlar hazırlandı. Cahil bırakılan gençler,
Avrupa’da mason yapıldı. Zevk ve sefâhete alıştırıldı. Yalancı etiketler,
diplomalar verilerek ana vatana gönderildiler. Böyle diplomalı cahiller,
düşmanların çok kurnaz ve milyonlar harcayarak çevirdikleri dolapları ile
işbaşlarına getirildi...
İkinci Abdülhamid Hânın kuvvetli îman ve keskin zekâsı, Müslümanlara ve
İslâmiyete saplanmak istenen bu zehirli hançere karşı çelik bir kalkan gibi
dikilmeseydi, düşmanların imha planları daha o zaman Müslümanları ezecekti.
Fakat sonunda, bu millet ve ümmet yine bunların kurduğu tuzaklarına
düşmekten kurtulamadılar... Şimdi tekrar ayağa kalkmaya çalışıyoruz. Rabbimiz
yardımcımız olsun!