"Ben, en iyiniz değilim!"
24/04/2021 Cumartesi Köşe yazarı A.U
Peygamber Efendimiz vefât edince, Eshâb-ı kirâm, hazret-i Ebû Bekr'i söz
birliğiyle halîfe seçtiler.
O derhâl minbere çıkıp:
"Ey Müslümanlar! Beni halîfe seçtiniz, ama ben sizin en iyiniz
değilim" dedi.
Hazret-i Alî buyurdu ki:
"Seni, Resûlullah geçirdi öne.
Geriye çekmek kimin haddine!"
Hazret-i Sıddîk başladı göreve.
Bir yandan da ticâret yapıyordu.
Sahâbenin seçkinleri;
"Senin ticâretle uğraşmana biz râzı değiliz" dediler.
Halîfe, “Mecbûrum" buyurdu.
Dediler ki:
"Beytülmaldan maaş verelim.
Sen hep devlet işleriyle uğraş!"
Günde iki dirhem ücret tâyin ettiler.
Halîfe, “Bu çok" dedi.
Yarıya indirdiler, o vakit kabul etti.
Ve bıraktı ticâreti.
Ancak aldığı ücretleri harcamazdı.
Bir testiye atıp biriktirirdi.
Derken vefâtı yaklaştı.
Kızı Âişe'yi çağırdı.
Ve testiyi önüne döküp;
"Ey kızım! Bu paralar beytülmaldan aldığım ücretlerdir. Ölürsem Ömer'e
götür, fukarâya dağıtsın" buyurdu.
Sonra hastalanıp vefât etti.
Hazret-i Âişe o testiyi aldı.
Ve hazret-i Ömer'e vardı.
Testiyi önüne döküp;
"Bu paralar, babamın beytülmaldan aldığı ücretlerdir. Vasiyeti üzerine
size getirdim. Fukarâya dağıtınız" dedi.
O da onu aldı ve çok ağladı!