Dil ve kulak, kalbin anahtarıdır!..
24/05/2024 Cuma Köşe yazarı V.T
"Dil söylemeseydi, gönüllerin esrârı gizli kalırdı. Kulak iyi bilgileri duymasaydı, insan nasıl bilgi sâhibi olurdu."
Saîd bin Cübeyr hazretleri Tâbiîn devrinde Kûfe'de
yetişen müctehid imamların büyüklerindendir. 665 (H.46)’de Kûfe’de doğdu.
Abdullah ibni Abbâs, Abdullah bin Zübeyr, Abdullah bin Ömer, Ebû Saîd-i Hudrî,
Ebû Hüreyre, Ebû Mûsâ el-Eş'arî'den ve daha birçok Eshâb-ı kirâmdan
“radıyallahü anhüm” ilim tahsil etmiş, onların ders halkalarında yetişmiş büyük
ve kâmil bir zâttır. Kendisine her meselede suâl edilen ve ictihadına
başvurulan bir müctehiddi. Fıkıh ilminde yüksek bir mertebeye ulaşmıştı. 713
(H.95) senesinde Vâsıt şehrinde vefât etti.
Saîd bin Cübeyr hazretlerinin bildirdiği hadîs-i
şerîflerden bâzıları:
"Ağızlarınız Kur'ân-ı kerîm'in yollarıdır. Onları
misvak ile temizleyiniz."
"Müslüman bir kadın, hamileliği boyunca, doğum
yaptığı esnada ve çocuğunu emzirdiği sürece, Allah yolunda cihad edenler
gibidir. Bu esnâda vefât ederse şehîd sevâbı alır."
Hikmetli sözleri çoktur. Buyurdu ki:
"Yapılması emredilen her vazife büyüktür!"
"Duâ yapılırken, mânevî bir zevk veriyorsa, kabul
olacak demektir."
"Allahü teâlâya itâat edip, emirlerini yerine
getiren, O'nu zikrediyor demektir. O'nun verdiği emirlere göre hareket etmeyen,
ne kadar tesbih çekerse çeksin, ne kadar Kur'ân-ı kerîm okursa okusun, zikir
etmiyor sayılır."
"İnsanların en çok ibâdet edeni, kalbini günahla
yaralayıp, sonra tövbe eden ve bir daha yapmayan, hatâlı işlerini her
hatırladığında, iyi amellerini az ve eksik bulandır."
"Dünyâ hayatından kaybettiğim hiçbir şeye üzülmem.
Yalnız secde edemeden geçirdiğim vakitlerime üzülürüm."
"Minnet, sâdece yüce Allaha mahsustur. O'nun
emirlerini yapmak, mânevî yakınlığa sebep olur ve şükredildikçe
nîmetlerini bollaştırır. İnsanın ciğerlerine giren her nefes hayatı uzatır,
kişiye can verir. Ciğerden çıkan her kirli nefes ise, insana ferahlık verir. O
hâlde nefes alıp verme birer nîmettir. Nîmete şükretmek vâcibdir. Kimin gücü ve
lisânı yetebilir, Hak teâlâya hakkıyla şükretmeye! Kulun yapabileceği en iyi
iş, Allahü teâlâya karşı olan kusûrunu bilip, O'ndan af dilemesidir. O'nun
rahmeti her yeri kaplamış, verdiği nîmetler her yere yayılmıştır. Allahü teâlâ
kulunun kusûru dolayısıyla, onun rızkını kesmez."
"Dil ile kulak, kalbin
anahtarıdır. Dil söylemeseydi, gönüllerin esrârı gizli kalırdı. Kulak iyi
bilgileri duymasaydı, insan nasıl bilgi sâhibi olurdu."