Ruhun gıdası dindir
24/09/2023 Pazar Köşe yazarı S.K
İnsanın ruhu, bedeni gibi gıdaya muhtaçtır. Ruhun gıdası dindir.
Din, insanlar için büyük bir ihtiyaçtır. Allahü teâlâyı inkâr edenler bile,
muhakkak bir gün bu ihtiyâcı duyarlar. Yalnız maddiyata inanan kimseler, çok
kereler dertlerine çare bulamayıp, ümitsizliğe kapılmaktadırlar. Bu, onların
ruhlarının boş kalmasından ileri gelmektedir.
Ünlü Rus yazar Solzhenitsyn (Soljenitsin) Amerika’ya
yerleştiği zaman, kendisinin büyük sıkıntılardan, ruhî bunalımlardan, makina
olmaktan kurtulacağını zannetmişti. Bir gün, bir üniversitede Amerikan
gençlerini başına toplayarak onlara şöyle hitap etmişti:
"Ben buraya gelince, çok bahtiyar
olacağımı zannetmiştim. Ne yazık ki, burada da büyük bir boşluk hissediyorum.
Çünkü siz, artık maddenin esiri olmuşsunuz. Evet, burada hürriyet var, herkes
istediğini yapıyor. Fakat ancak maddeye ehemmiyet veriyor. Ruhları bomboş.
Hâlbuki, insanı hakiki insan yapan, onun tekâmül etmiş [gelişmiş], temizlenmiş
ruhudur. Size tavsiyem şudur: Ruhunuzu geliştirmeye, güzelleştirmeye
bakın! Ancak o zaman, memleketinizde bulunan ve sizi de üzen çirkinlikler yok
olmaya başlar. Dine ehemmiyet [önem] verin! Din, insan ruhunun gıdasıdır.
Dinine bağlı insanlar, her işte sizin en büyük yardımcınız olacaktır. Çünkü,
onları Allah korkusu doğru yoldan ayırmaz. Sizin en büyük zabıta kuvvetiniz
bile, herkesi gece gündüz murakabe edemez [gözetleyemez]. İnsanları fenalıktan
alıkoyan polis değil, onların duyduğu Allah korkusudur.."
İnsan ruhunun gıdası, ne, din ismi altında insanların
uydurdukları eğri yollar, ne Budistlik, Mecusilik, Brahmanlık gibi yanlış
inanışlar ve ne de Allahü teâlâ tarafından gönderilen fakat zamanla insanlar
tarafından bozulan Yahudilik ve Hıristiyanlık olabilir! İnsanların
ruhunun gıdası, Allahü teâlânın son ve en mükemmel din olarak gönderdiği, dünya
şartlarına en uygun olan İslam dinidir.
İslamiyet’i tercih eden fen ve siyaset adamları, "İnsanın
ruhu boş kalırsa, onda fayda yoktur. Bu boşluğu ise, ancak hakiki bir din [İslamiyet]
doldurur" demektedirler.
Müslüman olmayan ilim adamları da insanların ihtiyaçlarına ancak
İslam dininin cevap verebileceğini itiraf etmektedirler. [1956] senesinde
memleketimize gelip, atomda saklı muazzam kudret hakkında konferanslar veren
atom âlimi (W.Heisenberg), sözlerini şöyle bitirmişti:
"Bütün konuşmalarımda, atomdaki enerjiden nasıl istifade
edilebileceğini anlattım. Şimdi aklımıza, haklı olarak, şu sual gelmektedir: Bu
muazzam kudreti, küçücük yere kim ve nasıl koydu? Buna ancak metafizik, yani
ilm-i kelâm [ilahiyat] cevap verecektir."
Adada kendisini gezdiren bir profesörümüz, bu suale, hangi dinin
cevap vereceğini sorduğu zaman, "Buna ancak İslam dini cevap
vermektedir. Ben ve arkadaşım atom âlimi Hahn bu fikirdeyiz" demiştir.
Ruhu Müslümanlıkla temizlenmiş olan ve haramlardan sakınan bir
kimse, hiçbir kötü propagandanın esiri olmaz ve Ehl-i sünnet âlimlerinin
kitaplarında yazılı olan doğru yolda yürüyerek, dinine ve memleketine hizmet
eder. Dünyada rahat ve huzur içinde yaşar, ahirette sonsuz saadete ve
mutluluğa kavuşur...