Hayânın çokluğu fazilete işarettir
24/12/2022 Cumartesi Köşe yazarı V.T
Çocukta hayâ hasleti görünce,
daha çok ihtimam etmelidir. İlk terbiye, çocuğu kötü arkadaşlardan menetmek,
alıkoymaktır.
Cerrahzâde Muslihiddîn Efendi, Osmanlı âlimlerinden ve meşhur
velilerdendir. 1495 (H.901)'de Edirne'de doğdu. Molla Lütfullah'tan ilim tahsil
edip müderris oldu. Sonra, Abdürrahîm el-Müeyyedî'nin sohbetine kavuşup ondan
feyz aldı. Sonra talebe yetiştirmek üzere Edirne'deki Şeyh Şücâeddîn Dergâhında
vazifelendirildi. Birçok talebe yetiştirdi. 1575 (H.983) senesinde Edirne'de
vefat etti.
Çocuk terbiyesi hakkında buyurdu ki: "Çocuk dünyaya gelince, yedinci günü ona isim koymalıdır. Düşünüp iyi bir isim koymalıdır. Çünkü rastgele bir isim konursa, ömür boyu ona sıkıntı verebilir. Bunun için çocuğa iyi isim koymaya dikkat etmek, çocuğun babası üzerindeki haklarındandır. Süt emme zamanı bitince, terbiyesi ile meşgul olmalı, kötü ahlak ve huy edinmesine engel olmalıdır. Çünkü çocukların kabiliyetleri kemal üzeredir. Tabiatının meyli ise kötülükleredir. Çabuk bozulabilirler. Bunun için iyi ahlaklı olmasına dikkat etmeli ve bunda bir sıra gözetmelidir. Çocukta ilk görülen, göze çarpan duygu hayâdır. Hayânın çokluğu, fazilete işarettir. Çocukta hayâ hasleti görünce, daha çok ihtimam etmelidir. İlk terbiye, çocuğu kötü arkadaşlardan menetmek, alıkoymaktır. Çünkü, çocukların ruhu temiz bir ayna gibidir. Karşısında olanı hemen tutar, alır. Bundan sonra İslâm’ın şartlarını, dinin emirlerini ve sünnetin edeplerini öğretmeli ve bu öğretme işine devam etmelidir. Öğrenmek istemezse müsamaha etmemeli, devam etmelidir. Gerekirse, azarlamalıdır. Fakat yaşı ve kabiliyeti de göz önünde bulundurmalıdır. Nitekim dinimizin hükmüne göre, yedi yaşında namazı öğretmeli, kıldırmalıdır. Eğer on yaşına gelir de kılmazsa, azarlamalı, hatta dövmelidir. İyileri övmeli, kötüleri ayıplamalı ve böylece iyiliğe teşvik etmelidir. Kötülükten, çirkin işlerden menetmelidir. İyi bir iş yaparsa, onu övmeli, aferin demeli, kötü bir iş işlerse, ayıplayıp korkutmalıdır. Elden geldiği kadar açık sitem etmeli, yanlışlıkla yaptı, unutarak etti deyip, cüretini arttırmamalıdır. Gizli bir şey yapmışsa, yüzüne vurmamalı, hayâ perdesini yırtmamalıdır. Tekrar yaparsa, yalnız bir yerde, onu tembih etmeli, azarlamalıdır. Yaptığı o işin, çok çirkin olduğunu söylemeli, bir daha yapmaması için korkutmalıdır. Sık sık azarlamamalıdır. Yoksa azarlamak, ayıplamak âdet hâline gelir. "İnsanlar yasaklara karşı meyilli ve harîs olurlar." sözü gereğince, tekrar yapmaya koyulabilir. Bunun için iyi idare etmelidir.