Müşrikleri şaşkına çeviren sadakat timsali zat!..
25/01/2025 Cumartesi Köşe yazarı A.D
"Hazret-i Ebu Bekir’in üstünlüğü; önce imana gelmesi, din için
herkesten çok mal vermesi ve canını tehlikelere atmasından dolayıdır."
Hazret-i Ebu Bekir, Peygamberlerden sonra,
insanların en üstünüdür. Aşere-i Mübeşşerenin yani Cennetle müjdelenen on
sahabenin birincisidir. Peygamber Efendimizin kayınpederi, Hazret-i Âişe'nin
babasıdır. Eshab-ı kiramın en çok ilim sahibi olanlarındandı. Her ilimde
müracaat kaynağı olmuştur. İslami ilimlerin bütün meselelerini bilirdi. Nitekim
Resulullah Efendimiz "Göğsümdeki marifetlerin, bilgilerin hepsini,
Ebu Bekir’in göğsüne akıttım" buyurmuştur.
Resulullah Efendimiz yine bir gün buyurdu ki: (Ümmetimin
ümmetime karşı en merhametlisi, Ebû Bekr'dir.)
Bunlara şahit olan Eshâb-ı güzîn, hazret-i Ebû
Bekr'in böyle duâsına ve yüksek himmetlerine hayrân olup, cümlesi hayır duâ
ettiler...
Hazret-i Ebu Bekir'in faziletleri, üstünlükleri
çoktur. Bunların her biri, Kur'an-ı kerimin, hadis-i şeriflerin ve Eshab-ı
kiram ile diğer din âlimlerinin haber vermesiyle anlaşılmıştır...
İmam-ı Rabbânî hazretleri buyurdu ki:
"Hazret-i Ebu Bekir’in üstünlüğü, iyi
sıfatlarının çokluğundan değildir. Önce imana gelmesi, din için herkesten çok
mal vermesi ve canını tehlikelere atmasından dolayıdır. Bu nimet, ondan
başkasına nasip olmamıştır."
***
Kâfirler Mirâc mucizesini işitince inkâr edip,
“Akla zıttır, mümkün değildir” dediler. “Bu iş burada bitti, mal, mülk,
saltanat verdik, davasından vazgeçiremedik. Ama artık ondan kurtulduk” diye
sevinçlerinden oynamaya başladılar. Birkaçı hemen Hazret-i Ebu Bekir’in evine
geldi. Çünkü onun akıllı, tecrübeli, hesaplı bir tüccar olduğunu
biliyorlardı. Dediler ki:
-Ey Ebâ Bekir! Sen çok defa Kudüs'e gittin geldin. İyi
bilirsin. Mekke'den Kudüs'e gidip gelmek, ne kadar zaman sürer?
-İyi biliyorum. Bir aydan fazla.
Kâfirler bu söze sevindi. "Akıllı, tecrübeli
adamın sözü böyle olur" dediler. Gülerek, alay ederek ve Hazreti Ebû
Bekir'in de kendi kafalarında olduğuna sevinerek;
-Senin efendin, Kudüs'e bir gecede gidip geldiğini
söylüyor. Artık iyice sapıttı! dediler.
Hazreti Ebû Bekir, Resûlullahın mübarek adını
işitince, hiç tereddüt etmeden;
-Eğer O söyledi ise, inandım. Bir ânda gidip
gelmiştir! dedi...
Kâfirler neye uğradıklarını anlayamadı. Önlerine bakıp
gidiyor;
"Vay canına, Muhammed ne yaman büyücü imiş. Ebû
Bekir'e sihir yapmış" diyorlardı...
Hazreti Ebû Bekir hemen giyinip, Resûlullahın yanına
geldi. Büyük kalabalık arasında, yüksek sesle şöyle dedi:
-Yâ Resûlallah! Mirâcınız mübârek olsun!
Resûlullah, o gün Hazreti Ebû Bekir'e "Sıddîk" dedi.
Bu adı almakla, bir kat daha yükseldi...
Yarın Mirâc Kandilidir.
Şimdiden tebrik ederiz efendim...