Kâfir olan anaya babaya hizmet etmek
25/03/2020 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü
"İslamiyete uymaya gericilik diyen, ananın, babanın evine
gidilmez."
Sual: Müslüman olmayan ana, babaya hizmetin, bunları ve akrabaları ziyaret
etmenin, bunlarla görüşüp sohbet etmenin, dinimiz açısından hükmü nedir?
Cevap: Konu ile alakalı olarak Bezzâziyye fetvâsında deniyor ki:
“Her çeşit çalgı dinlemek haramdır. Fısk, günah anlatan şiir dinlemek
mekruhtur. Günah işlemeyi istemek günah olmaz. İşlemeye karar verirse, yalnız
karar vermek günahı yazılır. İşlemek günahı yazılmaz. Küfür, inkar ve küfre
sebep olan şeyler böyle değildir. Bunlara karar verince iman gider, kâfir olur.
Kafir olan anaya babaya hizmet etmek, nafakalarını vermek, ziyaretlerine gitmek
lazımdır. Küfre sebep olan şeyleri yaptıracaklarından korkulursa, ziyaretlerine
gitmemelidir. Fakat, anaya, babaya, yine tatlı söylemek, onları incitmemek
lazımdır. Kâfirlerle birlikte yiyip içmek, bir iki kerre caizdir. Her zaman
ise, mekruh olur. Ücret karşılığı, şarap yapmak için üzüm sıkmak mekruhtur.
Kilise tamirinde çalışmak mekruh değildir. Çünkü, bu işin kendisi günah
değildir.”
Görülüyor ki, İslamiyete uymaya gericilik diyen, yani ibadet yapmayı ve
haramlardan sakınmayı beğenmeyen ananın, babanın evine gidilmez. Böyle olan
akrabanın evine de gitmek caiz değildir. Başka özürler, sebepler söyleyerek
gitmemeli, kalb kıracak, fitne çıkaracak şeyler söylememelidir. Hiç kimse ile
münakaşa etmemelidir. Münakaşa etmek, dostluğu giderir, düşmanların çoğalmasına
sebep olur. Fitne çıkarmamalı, dost ve düşman ile de tatlı konuşmalı, herkese
karşı güler yüzlü olmalıdır. Bidat sahiplerine ve açıkca günah işleyenlere
tatlı dil ve güler yüz caiz olmadığı için, zaruret olmadıkça, bunlarla
karşılaşmamaya, görüşmemeye çalışmalı, zaruret miktarını aşmamalıdır.
***
Sual: Bulunduğu yerde kıbleyi tayin edemiyen kimse, Müslüman veya gayr-i
müslim herhangi bir kimseye kıbleyi sorabilir mi?
Cevap: Cami, mihrap bulunmıyan, hesap, yıldız gibi şeylerle de anlaşılamıyan
yerlerde, kıbleyi bilen, salih Müslümanlara sormak lazımdır. Kâfire, fasıka ve
çocuklara sorulmaz. Kâfire, fasıka, muamelatta inanılırsa da, diyanatta yani
ibadetlerde inanılmaz. Kıbleyi bilen kimseyi aramaya, lüzum yoktur. Kendisi
araştırır. Karar verdiği cihete, yöne doğru kılar. Sonradan, yanlış olduğunu
anlarsa, namazı iade etmez.