“Vadi yolunun ağzını tutun!..”
25/03/2020 Çarşamba Köşe yazarı V.T
Resûlullah efendimiz, bir konaklama yerinde “Bizi bu gece kim
bekler” buyurdular.
Ebû Mes'ûd Muâfâ bin İmrân hazretleri hadis hafızıdır. 120 (m. 738)’de
Musul’da doğdu. İlk tahsilinden sonra Kûfe ve Bağdad’a gidrek İmam-ı Azam Ebû
Hanîfe, İmam-ı Mâlik bin Enes ve Süfyân-ı Sevrî’nin derslerine devam etti,
kendisinden Abdullah bin Mübarek, Bişr-i Hâfî gibi zatlar istifade ettiler.
Muâfâ bin İmrân 185 (m. 801)’de Musul'da vefat etti. Şöyle nakletmiştir:
Câbir bin Abdullah (radıyallahü anh) şöyle anlatır:
Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) beraberinde Zât-ür-Rika’da
savaşa katılmıştık. Düşman kadınlarından birisi esîr alındı. Kocası o kadının
intikamını alacağına yemîn ederek, iz takibine çıktı. Resûlullah bir konaklama
yerinde Eshâbına “Bizi bu gece kim bekler” buyurdular. Hemen
Muhacirin ve Ensârdan birer kişi ileri çıkarak “Biz yâ Resûlallah”
dediler: Resûlullah “Vadi yolunun ağzını tutun” buyurdular.
Yol ağzına geldiklerinde Abbâd bin Bişr (radıyallahü anh), Ammâr bin
Yâsir’e (radıyallahü anh) “Gece yarısına kadar mı, yoksa gece yarısından
sonra mı nöbet tutarsın?” buyurdu. O da “Gece yarısından sonra” buyurdu ve
yatıp uyudu...
Abbâd bin Bişr kalkıp, namaza durdu. Bu sırada esîr edilen kadının kocası
geldi. Uzaktan bir insan karaltısı gördü. Çok geçmeden bu kimsenin bir cemâatin
nöbetçisi olduğunu anladı. Hemen bir ok attı ve onu vurdu. Abbâd bin Bişr
vücûduna saplanan oku çıkarıp yere koydu ve ayakta olduğu hâlde namazına devam
etti. Sonra adam ikinci oku attı, yine isâbet ettirdi. Abbâd bin Bişr bu ikinci
oku da çıkarıp, yere koydu ve yine ayakta namaza devam etti. Adam üçüncü bir ok
daha attı ve isâbet ettirdi. Mübârek Sahâbi bu üçüncü oku da çıkarıp,
rükû ve secde yaptı. Sonra arkadaşını uyandırdı. Ve ona “Kalk ben
yaralandım” buyurdu. Ammâr bin Yâsir hemen ayağa kalktı. Adam onların iki kişi
olduklarını anlayıp, oradan kaçtı...
Ammâr bin Yâsir, Abbâd bin Bişr’i kanlar içinde görünce “Sübhânallah! Niçin
birinci ok atıldığında beni uyandırmadın” diye sordu. Abbâd bin
Bişr “Kur’ân-ı kerîmden bir sûre okuyordum. Onu bitirmeden, yarıda
bırakmak istemedim. Fakat birkaç yara alınca, rükû’ ettikten sonra seni
uyandırdım. Allahü teâlâya yemîn ederim ki, Resûlullahın emrettiği önemli bir
noktayı kaybetmek korkum olmasaydı, namazı ve sûreyi yarıda kesmemek için
ölmeyi tercih ederdim” buyurdu.