Âlimlere hizmeti büyük bir kazanç bilmelidir...”
25/07/2021 Pazar Köşe yazarı V.T
Âlimlere karşı hürmetli olmalı, onların huzurunda edebi muhafaza etmeli ve
az konuşmalıdır
Sirâcüddîn Ömer Halvetî hazretleri Halvetiyye tarikatının kurucusudur.
İran’ın Lâhîcân şehrinde doğdu. Hârezm’e gidip Şeyh Kerîmüddin Hârezmî’ye
intisap etti, sülûkünü tamamladı, Tebriz’e giderek Halvetiyye tarikatını kurdu.
800 (m. 1397)’de orada vefat etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:
“Müslümanın içinde; hainlik, kin, hile, aldatma, çekememezlik, kıskançlık
ve Müslümanlardan birine karşı kibir, büyüklenme, böbürlenme bulunduğu hâlde
kıldığı namazları kabul olmaz. Zîrâ namaza, cemaate gelip de, içinde bunlardan
biri bulunan, bu namazda, kalbini, Hak teâlânın huzûrunda toplayamaz. Hadîs-i
şerîfte; “Birbirine buğuz ve düşmanlık eden iki kimse barışmadıkça
amelleri göğe çıkmaz” buyuruluyor.”
“Bütün âlemin yerine beni Cehennemde yaksalar ve ben de sabretsem, Allahü
teâlâya muhabbeti dâvâ edinmiş birisi olarak yine bir şey yapmış olmam. Allahü
teâlâ da benim ve bütün âlemin günahını affetse rahmetinden ve ihsânından bir
şey eksilmiş olmaz.”
“Bir kimsenin, Allahü teâlâya olan muhabbetinin hakîkî olup olmadığının
alâmeti, kendisinde deniz misâli cömertlik, güneş misâli şefkat ve toprak
misâli tevâzu gibi üç hasletin bulunmasıdır.”
“İnsan kabrinde amelleriyle baş başa kalır. Onun için dünyada, hayırlı
işler, âhirette fayda sağlayacak ameller yapmalıdır. Günahlardan sakınmalı,
dînin yayılması için gayret etmelidir. Bütün işlerini iyi niyetlerle
yapmalıdır. Helâl rızık kazanmalıdır. Fakirlere yardımcı olmalı, akrabaların
ihtiyaçlarını karşılamalıdır. Yumuşak sözlü olmalı, herkesin anlayacağı şekilde
konuşmalıdır. İnsanlarla güzel geçinip, kimsenin kalbini kırmamalıdır.
Öksüzlerin işlerine yardım etmeli, çaresiz kalanlara, dul kadınlara, yaşlı
kimselere hizmet edip, duâlarını almalıdır. Merhamet eden merhamet bulur.”
“Âlimlere karşı hürmetli olmalı, onların huzurunda edebi muhafaza etmeli ve
az konuşmalıdır. Onların hizmetiyle şereflenmeyi büyük bir kazanç bilmelidir.”
“Bizim hâlimizden anlamayan, istifâde etmeyen, kavlimizden (sözümüzden) hiç
anlayıp istifâde edemez.”
“Hayırdan bir şey öğrenirseniz, onu insanlara öğretiniz. Böylece bu hayrın
meyvelerinden istifâde edersiniz.”
“Allahü teâlâ her şeyi bir sebep ile yaratıyor. Bir iş yapmak, bir şey elde etmek için, bu işin sebeplerine yapışmak lâzımdır.”