“Bir ân Rabbinden gâfil olma sakın!.."
25/09/2020 Cuma Köşe yazarı V.T
"Rabbine karşı kulluk vazîfesini yerine getirirken, yaptığın
ibâdetlerde de gâfil olma!"
Ebüssü’ûd Cârihî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 930 (m. 1523)
senesinde Mısır’da vefât etti. Şehâbeddîn Merhûmî’den ilim öğrendi. Tasavvuf
yoluna girdi. Hârika ve kerâmetler sahibi idi. Çok talebe yetiştirdi.
Ebüssü’ûd Cârihî buyurdu ki:
Senelerce çalışıp öğrendiğim bilgileri ve güzel ahlâkı, insanlara öğretmek
için çırpınıyordum. Tek kişi olsun, benden Allahü teâlâya kavuşturan yolu
talep etmiyordu. Gelenler, ancak şu sözleri söylemek için geliyorlardı:
“Efendim bana zulmetti”, “Hanımım beni üzüyor”, “Hizmetçim tembel”, “Komşum
bana eziyet ediyor”, “Ortağım bana hıyânet etti...” Ben de bu sözler
karşısında onlarla uğraşmak istemedim. Yalnızlığı seçtim. Bunun, benim için
daha hayırlı olduğunu anladım. Ne kimse beni anladı, ne de ben kimseyi
tanıyabildim.”
“Emrin altında bulunanlara ihsânda, iyilikte bulun! Bunlar husûsî ve umûmî
olmak üzere ikiye ayrılır. Umûmî olarak sana tâbi olanlar, erkek ve kadın
hizmetçiler, çocuk ve diğerleridir. Husûsî olanlar ise, bunların dışında
kalanlardır, önce rûhuna iyilik yapman lâzımdır. Sonra sırrına, sonra kalbine,
sonra aklına, sonra bedenine ve daha sonra da nefsine ihsânda bulunman lâzımdır...
Rûh; senden şevk ve aşk ehli olmanı, bu yolda kimseden çekinmeden sürat
kazanmanı ister. Sırrının senden talebi, isteği de, onu gizlemen, başkasına
açmamandır. Kalb ise; dâima Hakkı zikretmeni, her an onu murâkabe etmeni ve
senin bu zikir esnasında kendini ve başkalarını tamamen unutmanı senden
talep eder. Akıl da; Rabbine tam teslim olmanı ve her halükârda O’nun
emirlerine ve yasaklarına tâbi olmanı, nefsine ve senden başkalarına karşı
dâima Mevlâ'n ile beraber olmanı ister. Ceset ise; tam bir ihlâs ile,
cenâb-ı Hakka tâat ile hizmet etmeni senden ister. Nefs de; kendisine sahip
olmanı, meylettiği kötü arzularından onu alıkoymanı ve onu hapsedip bağlamanı
senden istemekte ve herhangi bir kötülüğü işlemekte ona arkadaş olmamanı ve
arkadaşlığını da istememeni talep etmektedir.”
“Bir ân Rabbinden gâfil olma! Rabbine karşı kulluk vazîfesini yerine
getirirken, yaptığın ibâdetlerde de gâfil olmaktan sakın, ibâdetlerin zâhiri,
dış şekilleri ile uğraşıp dururken, ibâdette asıl gaye olan Rabbini unutmaktan
da çok sakın!”
“Sen, kendine yardım etmediğin zaman, başkaları, seni harcamak için sebep araştırıp durmaktadır.”